Osmanlı, Prens Eugene'in gelişini haber alınca, Anadolu Beylerbeyi Mısırlızade İbrahim Paşa ile Diyarbakır Beylerbeyi Kavukçu İbrahim Paşa düşmanın üzerine gönderildi. Ancak bir sonuç elde edemediler.
Orduyu hızla köprünün karşı tarafına geçirmeye çalışan sadrazam, 7 bin askeri de siperlere sokarak savunma tertibatı aldırıyordu. Ancak Avusturyalıların gelişi orduda büyük bir panik yarattı. İki bin asker suya düşerek boğuldu. Tisa üzerindeki köprü aşırı yükten parçalandığı için, asker karşıya geçemiyordu. 11 Eylül 1697'de, öğleden sonra başlayan muharebe gün batarken bitti.
Osmanlı kuvvetlerinin nehri geçemeyen bölümü, mevzilenip Avusturya saldırısını bekledi. Avusturya topçu sunun ateşiyle ortalık cehennem yerine dönünce, Osmanlı birlikleri dağınık bir şekilde köprüden geri çekilmeye çalıştı. Avusturya kuvvetleri, Osmanlı birliklerinin kaçma yollarını da kestiler. Korkunç bir katliam oldu. Nehrin karşı kıyısında, II. Mustafa çaresizlik içinde 30 bin askerinin şehit edilişini izledi. Ardından da Temeşvar'a çekildi; sonra da İstanbul'a doğru yoluna devam etti.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız