Aydos Kalesi ya da zamanında yaşayan halkı tarafından verilen ismiyle Keçi Kalesi’ne davet ediyoruz bugün sizleri. İstanbul’un Sultanbeyli ilçesinde bulunan ve kale ile aynı isme sahip Aydos Tepesi’nin 325 metrelik uzantısında bulunan bu kale, Doğu Roma İmparatorluğu zamanında inşa edilmiştir. Adı bulunduğu yükseklikten dolayı ‘’Aetos (Yunan dilinde kartal)’’ dan gelmektedir. 11. yüzyılda Türklerin İstanbul’a yaklaşmaya başlaması ile önemi kat ve kat artmış olan bu kale, ancak Haçlı Seferleri’nin tekrar başlaması ile Doğu Roma’nın tam korumasında kalmıştır. Sultanbeyli ovası o tarihlerde Anadolu’dan İstanbul’a geçmek isteyen için bir istasyon görevi görüyordu. Bu görevinden mütevellit stratejik önemi bir hayli yüksekti.
İç sur ve dış sur olmak üzere iki ayrı surdan meydana gelen kalenin iç surunda altı, dış surunda ise yedi adet burç yani gözlem noktası bulunur. İç ile dış suru arası bölgeye göre ufak farklara sahip olsa da 20 metre kadardır. Gerçekten o bölge için hakim bir tepeye sahip olan kale kaya zemin üzerine inşa edilmiştir. Yapılan arkeolojik çalışmalar ile iç surda üç dış surda ise tek kapının bulunduğu ortaya çıkartılmıştır. Kalenin doğu tarafında bulunan taban kısmında mermer ve sütun kalıntılarının varlığının yanı sıra her kapının iki yanında bulunan kuleler bu kalenin o dönemlerde ne kadar önemli olduğunun kanıtı niteliğindedir.
Gelelim rivayetteki aşk hikayesine. Kale 1328 yılında Orhan Gazi’nin emriyle Abdurrahman Gazi ve Konur Alp komutasındaki Osmanlı Ordusu tarafından fetih edildi. Orhan Gazi’nin emriyle yola çıkan Abdurrahman Gazi’nin planında ilk önce Gebze Kalesi’ni alıp Bizans’tan gelecek her türü yardımı kesmek ve bu kesintiden sonra Aydos Kalesi’ni kuşatmak vardı. Planladığı şekilde gerçekleşti fetih önce Gebze Kalesi’ni Osmanlı himayesine aldı ve Aydos Kalesi’ni kuşattı. Bu kuşatma kuşaklar boyunca anlatılacak bir aşk hikayesini doğurdu. Aşk hikayesine gelecek olursak: Aydos Kalesi’nin Tekfurunun (Bizans İmparatorluğu’nda valilere verilen isim) kızı rüyasında içinde ateş yanan bir kuyuya düştüğünü ve bu kuyudan onu bir Osmanlı askerinin çıkardığını görür. Rivayete göre bu asker Abdurrahman Gazi’dir.
Tekfurun kızı bu rüyadan o kadar çok etkilenir ki kaleyi kuşatan Abdurrahman Gazi’ye yardım etmeye karar verir. Aldığı bu kararı, gördüğü rüyayı ve aldığı kararı yazdığı bir kağıdı taşa sarıp surlardan kuşatma birliklerine doğru atarak Abdurrahman Gazi’ye haber verir. Tekfurun kızının sızdırdığı bilgiler doğrultusunda gece yarısı kale surlarına yaklaşan Abdurrahman Gazi, kızın sarkıttığı ip ile sura tırmanır ve kale kapısını içerden açarak kalenin fethini sağlar. Aydos Kalesi’nin fethinden sonra Tekfurun kızı ile evlenen Abdurrahman Gazi sayesinde, Türkler ve Rumlar arasından uzun yıllar boyunca anlatılan bir hikaye doğar. Kale neden bu halde şu an derseniz de üzülerek söylerim ki Orhan Gazi yüzünden. İzmit’in fethinden sonra İzmit Kalesi’ne geçilmesini emreden Orhan Gazi, Aydos Kalesi’nin yıkılmasını emretmiştir. Bu emirden dolayı Aydos Kalesi’nde Osmanlı Dönemine ait çok az kalıntı vardır.
Aydos Kalesi nerededir? Aydos Kalesi’ne takılan isim nedir? Aydos Kalesi’nin adı nereden gelmektedir? Aydos Kalesi hangi medeniyet tarafından yapılmıştır? Keçi Kalesi kaç surdan oluşur? Aydos Kalesi’nin zamanındaki önemi nedir? Aydos Kalesi’nin fethindeki aşk hikayesi nedir? Tekfur ne demektir? Aydos Kalesini fethetmesi için kimler görevlendirilmiştir?
Yorumlar
Kalenin tepeden görünüşü ilginçmiş
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız