Bakın böyle hizmeti başka hiçbir yerde bulamazsınız. Sizin için UNESCO Dünya Miras Listesi'nden Antik Kentler geziyoruz! Hangi arkadaşınız bunu sizin yapar? BEN TABİİ Kİ. :)
Böyle bir şarkı vardı herhalde, "Seni bu dünyada en çok kim sever? Ben tabii ki" böyle bir şeydi herhalde. İşte sizin içinde ben gezerim tabii ki.
1988 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi'ne alınan Pamukkale Hierapolis Antik Kenti, Çaldağı’nın güney eteklerinden gelen kalsiyum oksit içeren suların oluşturduğu görkemli beyaz travertenler ve geç Helenistik ve erken Hıristiyanlık dönemlerine ait kalıntılar içerir. Antik çağlardan bugünlere ulaşan en çarpıcı merkezlerden bir tanesidir.
Denizliye 2 kilometre uzaklıkta bulunan antik kent, çok çeşitli rahatsızlıklara iyi geldiğine inanılan şifalı suları ile ünlü travertenlerin de hemen yanıbaşındadır.
Hierapolis Antik Kentinin MÖ 2.yüzyılda Bergama krallarından II. Eumenes tarafından kurulduğu ve adını da Bergama’nın kurucusu Telephos’un eşi Heira’dan aldığı sanılmaktadır. Eski kaynaklara göre metal ve taş işlemeciliği, dokuma kumaşları ile ünlü olan kent, Büyük Konstantin döneminde Frigya bölgesinin başkentliğini yapmış, Bizans döneminde Piskoposluk merkezi olmuştur. Bu özellikleri ile alan UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer almaktadır.
O zaman gezmeye hemen başlayalım.
Öncelikle hemen şöyle müdahele edeceğim yerden başlamak istiyorum. Bu gördüğünüz heykel Hades heykeli. Hemen yanındaki de Hades'in ve yeraltı dünyasının köpeği Cerberus.
Yani bu kapı başka dünyaya açılan bir kapı: Yeraltı dünyasına açılan kapı. Geçmek isteyen?
Şimdi sizi fotoğraflarla başbaşa bırakıyorum. Ama olur da
ÖLÜLER DİYARININ ACIMASIZ CEZALARI
'nı hatırlamak isterseniz bunu da buraya iliştiriyorum.
Yorumlar
Çok değişik bir yer
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız