Liseye giderken özellikle çevremdeki arkadaşlarımdan duyduğum bir terim vardı. O terim de “Anı yaşamak”. Arkadaşlarımın davranışlarından anı yaşamayı genellikle eğlencenin dibine vurmak, yaşadığın anı doya doya yaşayıp geçmişi ve geleceği unutmak anlamına gelen bir şekilde anlardım. Ve içten içe onları eleştirirdim. Bir insan nasıl olurda geçmişini ve geleceğini düşünmeden sadece eğlenmek için yaşayabilir diye sorardım kendime. Şimdi ise düşündüğümde aslında “anı yaşamak” teriminin çok daha derin bir anlamı olduğuna inanıyorum. Anı yaşamak aslında başarının anahtarlarından birisi olabilir mi? Kendinizi herhangi bir konuyla uğraşırken hayal edin. Eğer o anda kalıp tüm odağınızı uğraştığınız konuya verirseniz aslında elinizden gelenin en iyisini yapmış olmaz mısınız? Yani tüm düşüncelerden arınıp sadece içinde bulunduğunuz şartları ve anı yaşamaktan bahsediyorum.

Bunun yanında bir de konuya irade açısından bakalım. Şimdi de hayatınızda sevmediğiniz bir anı yaşadığınızı hayal edin. Gerçekten hiç sevmiyorsunuz ama yine de o anı yaşamak zorundasınız. Bedeniniz, ruhunuz ve aklınız oradan gitmek istiyorken tüm düşüncelerden arınıp o anı yaşayabilmek ve o sevmediğiniz andan başarıyla çıkmak aslında sizin kendinize karşı kazandığınız bir zafer de değil midir? Kendinizi o kadar iyi kontrol edebildiniz ki o sevmediğiniz anı başarıyla atlattınız. Şimdi soruyorum. Anı yaşamak gerçekten nedir?