Anneanne dediğin evinde oturur, balkondaki çiçeklerini sular, televizyon izler, hala gözleri sağlamsa örgü örer. Tontiş tontiş salonda vakit geçirir. Benim anneannem öyle mi? Değil tabi ki, atom karınca gibi kadın. 77 yaşında senden benden enerjik. Kocaman bahçesi var, sebzeler meyveler diker, büyütür, toplar. Karadeniz’de yaşıyoruz ama bahçede kividen fındığa, incirden elmaya, mandalinadan pepinoya, şadoğa kadar her türlü meyve var. Hatta ahududu var ahududu. Öyle meraklı kadındır anneannem. İlkokulu bitirmiş ve çok gezmiş, çok okumuş çok karıştırıp öğrenmiş her şeyi. Makinist imiş dedem, yeni çıkan filmleri hemen birlikte izlerlermiş. Bir kitap okuma sevdası var aklınız durur. Yeni çıkan kitapları, klasikleri, sevdiği yazarın tüm kitaplarını okur. Her gün gazetesini okur. Haberleri takip eder, siyaset hakkında güzel görüşlerde bulunur.

Merakı bunlarla sınırlı mı peki? Hayır. Çiçeklere olan merakına değinmiyorum bile. Kısa bir özetleyecek olursam evde sadece 10 tane orkide var siz düşünün. Üşengeç kadın değildir, taze süt alır her hafta yoğurdunu tereyağını kendi yapar. Salatalık, domates, biber gibi şeyler yetiştirip organik ve de taze yer. Sabahları yeşillik yemeyi sever. Hiç üşenmez her sabah bahçeden toplar koyar sofraya.  Sağlığı için iyi gelen otları bilir, kaynatır hazırlar içer onları da.

Bilgisi öyle çok ki, 3 üniversite bitirmiş zannedersiniz. Ailecek bilgi yarışmasını izlerken doğru cevabı hep anneannem bilir. O yüzden hepimiz deriz ki, eğer bilgi yarışmasına katılırsam telefon jokerimiz kesinlikle anneannemdir.

Bizim evde gerekli gereksiz, küçük ıvır zıvır dahi olsa her şey bulunur. Birine bir şey lazım olduğunda herkes anneannemde mutlaka olduğunu söyler, nitekim olur da. İşte böyle bir anneanneye sahibim. Bu yüzdendir ona süper kahraman deyişim. Tam da anneannem yüzünden benim için anneanneler kutsaldır.