Kasım 23, 2024

Bayan İnci Serisi

BAYAN İNCİ

 

I

O akşam bayan İnci'yi kraliçe seçmekle gerçekten ne garip bir düşünceye kapılmıştım.

Her yıl gider, haçı suya atma yortusunu yaşlı dostum Chantal'in evinde kutlarım. Onun en yakın arkadaşı olan babam, beni çocukken oraya götürürdü. Bunu sürdürdüm. Ben yaşadıkça ve bu dünyada bir Chantal bulundukça da kuşkusuz sürdüreceğim.

Chantallerin garip bir yaşamları vardır. Paris'te, tıpkı Grosse'ta veya Yvetot'da, Pont - à -Mousson'daymışlar gibi yaşarlar.

Rasatane yakınlarında, küçük bir bahçe içindeki evleri kendilerinindir. Orada, taşrada gibi otururlar. Paris'ten, asıl Paris'ten haberleri yoktur, orada olup bitenlere hiç aldırış etmezler. Öyle uzak, öyle uzaktadırlar! Bununla birlikte bazen oraya bir yolculuk, uzun bir yolculuk yaparlar. Aile içinde söylendiği gibi Bayan Chantal toptan yiyecek almaya gider. Bakın toptan yiyecek almaya nasıl gidilir:

Mutfak dolaplarının anahtarlarını taşıyan Bayan İnci (çünkü çamaşır dolaplarına ev sahibi bayan kendi bakar) şekerin bitmek üzere olduğunu, konservelerin tükendiğini, kahve torbasının dibine indiğini haber verir.

Böylece açlık tehlikesine karşı dikkati çekilen Bayan Chantal, bir deftere not ala ala kalanları gözden geçirir. Sonra birçok sayı yazıp önce uzun hesaplara, arkasından da Bayan İnci ile uzun danışmalara girişir. Sonunda anlaşmaya varılır ve her şeyden üç ay için alınacak miktarlar saptanır: Şeker, pirinç, kuru erik, kahve, reçel, kutu bezelye, kuru fasulye, istakoz, tuzlu veya isli balık, ve benzerleri.

Ondan sonra alışveriş günü kararlaştırılır ve bir araba, kapalı bir kira arabasıyla köprülerin ötesinde, yani mahallelerde büyük bir bakkala gidilir.

Bayan Chantal'le Bayan İnci bu yolculuğu birlikte yaparlar ve akşam, yemek vakti, yorgunluktan bitmiş, bir o kadar da üzülmüş, tepesi bir taşınma arabası gibi paketler ve çuvallarla dolu kupanın içinde sarsılmış olarak, dönerler.

Chantallere göre Paris'in Seine ötesindeki bölümü, yeni mahalleler, günlerini boşuna harcayıp gecelerini eğlenceyle geçiren ve paralarını pencereden atan garip, gürültücü, kendini bilmez bir halkın oturduğu mahallelerdir. Bununla birlikte, genç kızlar arada sırada tiyatroya, oyun Bay Chantal'in okuduğu gazete tarafından salık verilmişse, Opéra-Comique'e veya Française'e götürülürler.

Genç kızlar şimdi on dokuz ve on yedi yaşlarında olmalıdır. Bunlar çok iyi yetişmiş, iki güzel bebek gibi silik kalacak kadar iyi yetişmiş, uzun boylu, tazecik, iki hoş kızdı. Küçük Chantallere dikkat etmek veya kur yapmak dünyada aklıma gelemezdi. İnsan onlarla konuşmaya ancak cesaret ederdi. O kadar masumdular. Kendilerine selam verilirken hemen hemen saygısızlık etmekten korkulurdu.

Babaya gelince, o çok bilgili, çok açık, çok içten, fakat her şeyden önce rahatı, dinginliği, erinci seven ve değişmez bir devinimsizlik içinde kendi keyfince yaşamak için ailesinin böyle mumyalaşmasına çok yardım etmiş olan, hoş bir adamdır. Çok okur, seve seve konuşur ve acıma duygusu çabuk uyanır. Kimseyle görüşmemek, dirsek dirseğe gelmemek, çarpışmamaktan dolayı derisi, manevi derisi pek duyarlı ve nazik bir duruma gelmişti. En küçük şey onu heyecanlandırıyor, sarsıyor ve örseliyordu.

Bununla birlikte Chantallerin ilişkileri, ama dar, dikkatle seçilmiş birkaç komşu arasında ilişkileri de vardır. Uzakta oturan akrabalarla da yılda iki veya üç gidip gelmeleri olur.

Bense 15 Ağustos'ta ve haçı suya atma yortusunda onlara akşam yemeğine giderim. Bu, Katoliklerin paskalya duası gibi, görevlerim arasındadır.

15 Ağustos'ta bir iki dost daha çağrılır. Fakat haçı suya atmada ben tek yabancı çağrılıyımdır.

 

 

Guy de Maupassant 

Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız

Editörün Son Yazıları

probiyotik

Çile

probiyotik

Yattığım Kaya

probiyotik

Kaldırımlar

probiyotik

Islak Gül

Editörlerin Son Yazıları

kaptanfilozof06

Hindistan'da İlginç Olay

probiyotik

Çile

bubble30

İÇİNDEKİ CEVHERİ KORUYANLAR

Nielawore

"HALİME TERCÜMANDIM"

Bizden haberdar olmak için mail listemize kayıt olun