1.
Adres defterimi Pekin'e taşıdım
Bir karpuzcunun çocukları
uyuyor üzerinde. Gece
siyah bir kadife gibi
sallanıyor kirpiklerinde
Ben hep uzaktayım zaten
Napoli ile Rio arasında
bir sokakta
Taşların binlerce yıldır
anlattıklarını dinliyorum
Eskiden denizdibi olan
bir elma bahçesiydi ilk arkadaşım
Ve küçücük bir dünyalıydım
kuşların sıcak kanatları
altında gezinen
Bir park vardı burada
yeni boyanmtş salıncakları olan
ve utangaç bir kız
küçük memeleri
yeşil çağla kokan...
2.
Pekin! Çorba kokuyor her sabah
Parklara ve bulutlara takılıyor
milyonlarca bisikletli
Bir balıkçı ağı
çekidüzen veriyor kendine
karıştırılmasın diye meridyenlerle
Dev bir uçurtma Çin seddi
kıvrılmış uyuyor
dağların üzerinde
Ben hep uzaktayım zaten
Pekin ile İzmir arasında bir meyhanede
Çinli kızlarla kırıştırıyorum
dünyayla flört ediyorum
Bu yüzden fotoğrafım
tüm nehirlere asılı
A r a n ı y o r u m
Biliyorum izimi sürdürüyorlar
ele geçirecekler elbet beni bir gün
3.
AH! Her gün bir şeyler bittyor
Bir aşk bitiyor, sevinçler bitiyor
ve bir halk hitiyor
Çakalların ağzında eğleniyor gençlik
Ben'se hep uzaktayım
Pekinli bir karpuzcuya
Napolili bir şaire
Bodrum'daki küçük bir koyu anlatıyorum
Simsiyah bir tayla
yarışırken şafak
mavi bir menekşenin
içinden geçiriliyor yüzüm
omuzbaşlarımda nişanlı kızların diş izleri
Boşuna değil bir kenti siper alışım
Boşuna değil yaralarımdaki
tentürdiyot
Kuşları ikna etmenize gerek yok
şarkı söylemeleri için
Biliyorum:A r a n ı y o r u m
Sabah
sarı bir süvari gibi girerken kente
ele geçirecekler elbet beni
- Hey dünyalı! İzini bulduk kalbinin
İşte! Bakın karşınızdayım
altımda
simsiyah bir tay
yakamda
vahşi
bir
ŞAKAYIK
Özkan Mert
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız