Ekim 18, 2024

Bir Garsonun Anıları (II)

O gece işten çıktım ama nasıl yorgunum. Üstüne uyuyup kafeyi açmak için sadece birkaç saatim var. Peki ben ne yaptım? Kafede yattım o gece. Çok da rahat yattım valla. Koltuklar gerçekten çok rahattı. Neyse kalktım saat 08:00 dedim bir çay koyayım da uykum açılsın bari ama beceremedim. İlk kez görüyordum öyle çay makinelerinden bir türlü bulamadım ateşleme tuşunu. Bende çözüm olsun diye kafeye çay ocağından çay söyledim. Bence mantıklı ve güzel bir fikirdi. Takii müşteri gelene kadar. Kahve isteme tamam gene yapamam o aletle ama en azından 3ü1 arada falan alır yaparım. Ama çay? Çay yok. Hemde hiç yok. Üstüne iki masa daha gelmez mi? Çay istiyorlar ama yok kafede. Müşteriye yokta denmez diye düşünüyorum. Neyse ben ne yaptım? Aradım tekrar çay ocağını. Durumu anlattım çay istedim. Adamlar acemiliğime güldüler ama yardımcı oldular. Öyle çay demlediler falan diye düşünmeyin. Yardımları çay satmak oldu bana. Ne yapacaklardı? Para kazanıyor onlarda derseniz erken girersiniz konuya. Çünkü kafedeki ile onların çay ocağındaki makine aynıymış. Bi altını yakacak ama yok. Sonra patron geldi. Baktı ve dedi ki ''Hadi sen uyumaya evine git.'' Ne olduğuna anlam veremedim en başında bu tepkisine. Ama sonra bir baktım bar bölüme envayi çeşit çay varmış dükkanda ama ocağı yakamamam her şeyi mahvetmiş. Şimdiden söyleyeyim: Evet çok güldü bana ama kovmadı. İkinci günüm böyle geçti yarına artık üçüncü gün. Çok gülmeyin bana. Bence güzel çözümdü.

Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız

Editörün Son Yazıları

probiyotik

Islak Çeltiklere

probiyotik

Hiçsizliğe

probiyotik

Acıyor

probiyotik

Yıkık

Editörlerin Son Yazıları

kaptanfilozof06

Deprem Korkusu Arttı

probiyotik

Islak Çeltiklere

bubble30
Nielawore

"KINAR HANIMIN DENİZLERİ"

Bizden haberdar olmak için mail listemize kayıt olun