Cimrinin biri nesi var nesi yoksa altınla değiştirmiş, altını da külçe olarak götürüp bir yere gömmüş. Ama gönlünü de, aklını da birlikte gömmüş. Her gün bir yol gelir, toprağı kazar, malına bakarmış. İşçinin biri uzaktan görmüş, işi anlamış, gelmiş, altını külçesini alıp götürmüş. Ertesi gün cimri toprağı gene kazmış, bakmış ki altını yok, dövünüp ağlamaya, saçlarını yolmaya başlamış. Oradan biri geçiyormuş: “Ne var? Ne oldu?” diye sormuş. İşin aslını öğrenince: “Ne ağlıyorsun, be adam? demiş. Senin altının ha varmış, ha yokmuş. Git bir taş al, onu göm, altındır de çık işin içinden. Senin için altınla taşın bir farkı mı var? Anlaşılıyor ki sen altının varken de bir hayrını görmüyormuşsun!”
İnsanın malı olması yetmez, malından yararlanmasını bilmeli.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız