Ben çocukken bir filme takılı kalır ve defalarca kez o filmi izlerdim. Nedenini bilmediğim bir şekilde sadece bir filme takılırdım. O takıldığım filmi her izlediğimde ilk kez izlediğim zaman ki hislerimle aynı hisleri hissederdim. Bazen aynı filmi günde 3 kere izlediğim bile olurdu. Bir süre sonra konuşmaları ezberlediğim için filmin dil seçeneğini alakasız dillere getirir öyle izlerdim. Hatta filmin renk ve parlaklık ayarlarıyla oynayıp izlediğim bile olurdu. Filmin ses tonunu alçaltıp izlerdim, yükseltip izlerdim. Nedenini hiçbir zaman anlayamadım. Sonrasında film izleme alışkanlığım pek fazla kalmadı.
Film izlemenin yerini ise bu sefer müzikler aldı. Bir müziği defalarca kez dinleyip bıkmamaya başladım. Hatta kendi elektronik müziklerimi bile yaptım. Bir müziği yaparken de defalarca kez o yaptığınız müziği dinliyorsunuz. Ama ben bunu yapmaktan da hiç sıkılmazdım. Sonra bilgisayar oyunları oynardım. Hiç bıkıp usanmadan bazen bir bölümü geçene kadar onlarca kez uğraşırdım. Bazen de yapamayınca bırakırdım sonra bir daha başlardım. Ama büyüdüğüm zaman bu özelliğim kayboldu gitti. Şimdi ise bir şeyi defalarca yapmak artık bana eskisi kadar tat vermiyor.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız