''Müşteriye asla müşteri deme. Misafir de. Emin ol işe yarayacak.

Müşteriye pardon misafire yok denmez. Öğrenip geliyorum hemen demelisin.

Çay asla tezgahta soğumamalı.

Sipariş sırasına göre servisini yap, misafirlerle olan muhabbetine göre değil.

Güler yüzlü olmayı asla unutma.''

Bunlar ilk iş yerimdeki patronumun kurallarıydı. Ve evet denendi gerçekten haklı olduğu kanıtlandı patronun. İşin tuhaf kısmı patron hiçbir yerde garsonluk yapmamıştı. Sanırım bir müşteri olarak kafe çalışanlarından beklentilerini bize kural diye anlattı ama cidden haklıydı adam. Yüzün asık olduğunda gelen misafirinde modunu düşürebilirsin. Sonuç olarak misafirler kafeye kafa dinlemeye ya da güzel zaman geçirmeye geliyorlar. Yüzün düşük olduğunda muhatap bile olmak istemeyebilirler. Bu durumu tecrübe etmişliğim var. Masaya bakan bir garsonu değiştirmek istemişti masa ve haklıydı. Resmen kalkın gidin bakışlarıyla çalışan bir arkadaşımızdı o. Bu bakışları sonucunda patron ona ''Geç bakalım bulaşığa bu bakışlarını kirli bardak ve tabaklara atarsın bakalım lekeler etkileniyor mu?'' diyerek golünü atıp servisten çekmişti.

Yok denildiği zaman misafirler ama onu istiyordum ben madem yok kalkalım diyebiliyorlar ve bu onların en doğal hakkı. Hatta gözlemlerime dayanarak diyebilirim ki aynı masaya üç kere yok denildiğinde ''Elinizde ne var? Bizim istediklerimiz yok onu anladık, siz de ne var?'' gibi bir tepkiyle karşı karşıya kalınabiliyor. Sorup öğrenmek en iyisi o yüzden belki dışardan tedarik edilebiliyor bu durumlarda. Örneğin benim bir yazımda geçen çay meselesi gibi.

Çay tezgahta soğumamalı. Çünkü misafir o çayı sıcak sıcak keyifle içmek istiyor. Soğuk istese çayını meşrubat olanından söyler. Sen muhabbet edeceksin diye o çayı götürmez tezgahta soğumasını sağlarsan o çayın parası senden kesilir garson kardeşim. Buna da ağzını açıp tek kelime edemezsin.

Sipariş sırası çok önemli! Benim canım arkadaşım gelmiş önce onunkine vereyim dersen olmaz. O canın arkadaşından çok daha önce gelen masalar olabilir çünkü. Müşteri kayırma, herkes senin misafirin orada bunu asla unutma.

Güler yüzlü ol ama içten bir şekilde gülsün o yüzün. Aradaki farkı misafir çok rahat anlar ve samimiyetsizliğinden bulaşıkçılığa çekilebilirsin.