Puzzle yapmaktan hoşlanır mısınız bilmiyorum, ben çok severim. Ama bazen hep aynı noktadan bakmaktan tıkanırsınız ve gözünüzün önündeki parçayı görüp koyamazsınız ya.
Hayat da biraz böyledir.
Bazen gözümüzün önündekileri göremeyiz. Belki mutlululuğu, belki mutsuzluğu, acıyı, her neyse...
Belki de en yakınlarımızın sıkıntılarını görmüyoruzdur.
Mesela her gün koyun koyuna uyuduğum kedimin ne kadar kilo aldığını veya büyüdüğünü anlayamıyorum.
Belki annemin ne kadar kilo verdiğini göremiyorum.
Bu sabah yurtdışından aile üyelerim geldi.
Dayım bana bir bakışta aylardır ailemin, arkadaşlarımın, yani çevremdekilerin göremediği şeyi gördü.
"Neden renkli saçlarını siyaha boyadın, uzun sevdiğin saçlarını kısalttın, ne seni bu kadar üzdü?" diye sordu.
"Renk renk ne güzel saçların vardı, uzun uzun saçların vardı, mutluydun, sen severdin" dedi.
O kadar doğru bir tespitti ki, ben ne diyeceğimi bilemedim.
Annem mesela dayım uzun saç sevdiği için böyle söylediğini söyledi. Ama değildi, belliydi gözlerimin ta içine bakarak dile getirdi dayım söyleyeceklerini.
Belli ki dayım bu bariz durumu görebilmişti. Ama çevremdekiler her gün yanlarında olduğum için bunu hesaba katamamışlardı.
Çünkü dayım haklıydı.
Kabul etmek, itiraf etmek ne kadar zor olsa da dayım haklıydı...
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız