Hayır, aşk ölmedi bu yürekte ve bu gözlerde ve cenaze töreninin başladığını ilân eden bu ağızda.
Dinleyin, canıma yetti göz alıcı özgünlük de, renkler de, çekicilik de.
Aşkı seviyorum, sevecenliğini ve acımasızlığını
Aşkımın ancak bir tek adı, bir tek biçimi var.
Her şey geçer. Ağızlar yapışır bu ağıza.
Aşkımın ancak bir adı, bir biçimi var.
Ve eğer günün birinde anımsarsan
Ey sen, aşkımın biçimi ve adı,
Bir gün Amerika ile Avrupa arasındaki denizin üzerinde,
Dalgaların inişli çıkışlı yüzeyinde güneşin son ışığının yansıdığı saatte ya da kırda bir ağacın altında bir fırtına gecesinde ya da hızlı giden bir arabada
Malesherbes Bulvarı’nda bir bahar sabahında,
Yağmurlu bir günde,
Yatmadan önce sabaha karşı,
De ki kendi kendine, senin bildik hayaline buyuruyorum bunu, seni uzun süre seven tek bendim ve sen bunu bilmedin işin kötüsü. De ki kendi kendine, olup bitene hayıflanmamak gerekir: Benden önce Ronsard ve Baudelaire en katışıksız aşkı hor gören yaşlı kadınların ve ölmüş kadınların hayıflanmalarını dile getirdiler.
Sen, sen de ölüp gidince,
Güzel ve hep arzulanır olarak kalacaksın.
Ben de ölmüş olacağım çoktan, her yanı duvarlarla çevrili ölümsü bedeninde, yaşamın ve sonsuzluğun ardı arkası kesilmeyen güzellikleri arasında sonsuza kadar varlığını sürdürecek olan senin şaşırtıcı görünümünde, ama eğer yaşıyorsam.
Senin ve sesinin vurgusu, bakışların ve bakışlarının ışıltıları
Senin kokun ve saçlarının kokusu ve daha birçok şey yine de yaşayacaktır bende,
Bende ki ben ne Ronsard’ım ne Baudelaire,
Ben ki Robert Desnos’um, seni sevmek için
Ve şu aşağılık yeryüzünde yaşamışlığıma başka bir ün eklemek istemeyen ben.
Robert Desnos
Friendz10
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız