Hiç kimse ilk tanıştığınız günkü gibi kalmaz. Mutlaka değiştirir kendini. Hatta öyle bir noktaya gelirsiniz ki kendinizi onun yanında bir fazlalık gibi hissetmeye başlarsınız. Kullanılıyormuş gibi hissedersiniz ya da gerçekten de kullanıldığınızı fark edersiniz. Zaten genelde insanlar çıkarları bitince değişirler. Artık sizden alacak bir şeyleri kalmaz, çalınacak zamanınızın olmadığını fark eder ve değişmeye başlarlar. En çok bu yakar zaten canınızı. Nasıl zamanında fark etmedim diye kendinize kızıp durursunuz.
Sahi neden değişir insanlar? Neden önce değer veriyormuş gibi yapıp da sonra fazlalıkmış gibi hissetmemize sebep olurlar? Acaba kendileri hiç yaşamadı mı bu durumları? Hep mi iyi insanlar çıktı karşılarına? Neden ilk tanıştığımız gibi kalmaz ki kimse?
Hiç tanışmasına vesile olduğunuz arkadaşlarınızın yanında kendinizi bir hiçmişsiniz gibi hissettiniz mi? Sanki yanlarında fazlalıkmış gibi hep kaçtınız mı? Ben kaçtım. Biri de gelip kolumdan tutup neden gidiyorsun demedi. Çünkü tanıştılar ve benim işim bitti. Yani sanırım öyle düşündüler.
Fakat kabul etmem gerekir ki tüm bunlar benim suçum. İnsanlara ne kadar fazla iyi niyet gösterirsen o kadar kırarlar seni, o kadar kullanırlar. O yüzden bazı durumlarda biraz taş kalpli olmak gerekir. Gecenin bir yarısı pişmanlık yaşamamak için. Bir insanı tanımadan ona güvenmemek, ona değer vermemek gerekiyor. Kendini fazlalıkmış gibi hissetmemek için...
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız