Antik Roma kentinin yedi tepe üzerine kurulmasının amacı aslında; İmparator Büyük Konstantinos'un (Constantinus) çok etkilediği, İstanbul'u da Roma ya benzetmek amacıyla, yedi rakamına yönlendiği anlatılar üzerine var olan bir hiikayedir. İmparator, bu yedi sayısını uğurlu ve kutsal olduğuna inanıyordu. Sarayının ana salonu, ''Hepta Likhnos" yani "Yedi Kandilli" adını almıştır. İmparatoru korumakla görevli, yedi kıtadan oluşmuş bir muhafız alayı dahi vardı. Konstantinos kendisini, çevresinde "yedi gezegenin dönüp durduğu güneş yerine koymuştur'' aslında. Çemberlitaş üzerindeki heykeli de bu durumu betimlemektedir. İstanbul'un ünlü tepelerine gelince... Birinci tepe, bugün Topkapı Sarayı ve Sultanahmet Camii'nin yer aldığı yükseklikti (Akropolis). İkinci tepe, Çemberlitaş diye bilinen, Konstantin Sütununun bulunduğu bölge ve çevresi; üçüncüsü Beyazıt ve Süleymaniye alanıydı. İstanbul'un dördüncü tepesi, derin bir vadiyle yarılmış olan Fatih, beşincisi de Fenerin üst kısımlarında, Yavuz Selim Camii’nin bulunduğu bölgeydi. Altıncı olan Mihrimah Suttan Camii’nin yer aldığı Edirnekapı Tepesi uydurma, çünkü rakamı yediye yükseltmek için uydurulmuştur diye bir rivayet var. Son tepe olan yedinci ise Marmara Denizine bakan yükselti, yani Cerrahpaşa sırtlarıydı. Bir rakamın uğuruna inandım gittim şehri yedi tepe olarak kurdum durumu bu resmen. Vay bee inanca bak.