Yaşadığımız hayat bizlere karşı acımasız olabiliyor. Hatta bazen öyle şeyler oluyor ki insanın gücü hayatın karşısına çıkardığı zorlukları atlatmaya yetemeyebiliyor. Tam da böyle durumlarda insanların en çok ihtiyaç duydukları şey bir kahraman olabiliyor. Bir düşünsenize kimsenin baş edemediği zorluklarla baş edebilecek, kimsenin cesaret edemediğine cesaret edebilecek, biraz da insan üstü olabilecek ve zorbalarla baş edebilecek birileri olmasa insanların hali nasıl olurdu? Mesela Mustafa Kemal Atatürk’ü örnek gösterelim. Atatürk gerçek bir kahramandır. Bir toplumun düşebileceği en umutsuz durumda cesaret gösterip bir milletin insan gibi yaşamasını sağlayacak her şeyi yapmıştır. Eğer Atatürk gibi birisi olmasaydı şimdi ki hayatlarımız nasıl olurdu düşünmek bile istemiyorum. Dünya’da Atatürk gibi pek çok kahraman olmuştur. Var olan her bir toplum aslında varlığını bir yerde bu kahramanlara borçludur. Peki kahramanlara kahramanlık nereden geliyor acaba? Bir düşünün niye bir insan kaybetmiş bir toplum için kendini paralasın. Kahramanlık aslında hiçbir mantıksal yanı olmayan ama insanlık için zorunlu olan hislerin başında geliyor.