Bu soruya herkes farklı cevaplar verebilir ama bence kesinlikle okumak. Evet film izlemek güzel ama bir kitaptan uyarlanan filmler ne biliyim genelde eksik ya da senaristin hayal gücüyle ortaya çıkıyor gibi. Orneğin şu küçük boylu yüzük taşıyıcısının olduğu meşhur üçlemeyi düşünün. Aslında bir kitap serisi olan bu yapım; evet çok güzel, inanılmaz bir film, bayıla bayıla tekrar tekrar izlerim ama kitabının tadı da bir başka şimdi. Orklar, Elfler, İnsanlar, Cüceler daha neler neler. Okudukça içinde kaybolduğum hayal dünyamda yazarın oluşturduğu kurgu evreni kurguladığım hali benim için vazgeçilmez. Gerçekten de öyle.

Neden kitap filmi var izle işte diyebilirsiniz ama o kitabı okumanın verdiği mutluluk gerçekten vazgeçilebilecek bir şey değil benim için. Sadece yüzüklü minik insanlar kitabından bahsetmiyorum. Örneğin alnındaki yara iziyle gözlüklü büyücünün baş rolünde olduğu kitabı da bu konuya örnek gösterebiliriz. Mesela ilk kitabının girişinde anlattığı sokak lambalarındaki ışıkları büyü ile söndüren okul müdürünü aslında tam da öyle hayal etmemiştim ben. Ya da kediye dönüşen kadını daha sempatik düşünmüştüm. Ama bunlara rağmen filmi gerçekten çok güzeldi. Güzel ne kelime gözlerime inanamıştım o okulu gördüğümde, hayalini kurduğumdan çok ama çok daha iyi olmuştu.

Ama bazı kitaplar var ki onları filme uyarlayamazsınız. Yüzüklü kitaptan bahsettim ya size işte onun bir öncesi olan bütün bir kurgu evrenini tanıtan bir kitap var. ''S'' ile başlıyor baş harfi hatta kitabın adının. O kitap var ya o kitap film olsa; olamaz da aslında ama bir olsa sanırım en az 10 kere giderim o filme. Kitabı 3 kere okudum zaten ama o kurulan kurgu evreni okudukça içinde kayboluyorum, filminde ne hale gelirim acaba düşünmeden edemiyorum bunu? EFSANE OLUR, EFSANE.