"Mecbur değilsin.

Oynamak zorunda bırakıldığın bu rolü, üstüne yüklenen bu misyonu, ilişkinin sorumluluğu, yalnızlığın alışkanlığı, yasak olana gitmenin yanlışlığı, bastırdığın her his ve duygu, yürüdüğün bu yolu onların çizdiği haritadan, onların verdiği araçla gitmek zorunda değilsin. 

Mecbur değilsin. Çünkü sen istemedin, onlar seni öyle görmek istedi. Başka bir yarın mümkün. Bambaşka bir hisle, özgürce, farlı bir evrende, farklı bir senle yürümen mümkün.

Mecbur olmadığını fark edeceğin günlere uyanman dileğiyle. Kilitleri açmanın, zincirleri kırmanın, yeni bir sana uyanmanın, her şeyin biraz daha kolaylaştığı, bu kadar kural-yanlış-hatanın düşünülmediği, içinden geldiği gibi yürüdğün yyollara çıksın attığın adımlar. Çok da önemli olmadığını fark ettiğin geçmişteki o insanlar gibi, çok da önemli değil şimdiki insanların hakkında ne düşünecekleri.

Mecbur değilsin, bir gün daha insanlara bir şey kanıtlamaya.