Garsonluğun belki de en sıkıntılı olduğu kısım hizmet verdiğin kişi ya da kişilerin seni hor görmeye ya da aşağılamaya çalıştığı o anlardır. Örnek vermek gerekirse ‘’Çay ver hadi.’’ diye sipariş vereninden, sen ‘’Aslanım koş çay kap gel.’’ Diyenine ve daha nicelerine şahit oldum. Yazamam onları küfür var çünkü sipariş veriş tarzlarında. İstediğiniz kadar düzgün hizmet verin bazen sadece canı sıkıldığı için sizi ezmeye çalışan müşteriler olacaktır. Ne yaparsanız yapın o müşteriler sizin canınızı sıkmaya, sizi üzmeye, sizi aşağılamaya sırf canları öyle istiyor diye insan olduğunuzu unutmaya çok kararlılar. Çok da yaşadım bu durumu. Sadece canı sıkıldı ya da çayı çok sıcak diye bir anda bağırmaya başlayan o canım müşteriler. Ah canım müşteriler.

Kovsan daha büyük olay çıkaracak, kalmaya devam etse müşterilere zarar verecek, huzurlarını bozacak. Peki bu durumda ne yapacaksın? Valla ben direk dışarı attırdım. Çıkmak yerine zor kullanmaya ihtiyaç duyulduğunda ise aradım polisi geldi aldı müşteriyi. Ama o polis gelince o can sıkıcı aslanlar oluyor birer kedi. Evet evet süt dökmüş kedi. Çünkü hatalılar ve haksızlar. Onlar da bunun yanlış olduğunu biliyorlar ama yapabildikleri için aşağılıyorlar. Sonuç rezil olup özür dilemeler, şakalaşıyorduk demeler, en kötü ‘’O benim kardeşim, ben yapar mıyım öyle şeyler ya? Sen beni bilmiyor musun?’’ a bağlarlar.

Sakın prim vermeyin çünkü bu huyunu asla engellemezsiniz bir kere mazur görürseniz. Artık şaka kisvesi altında artarak devam edecek o huy. Yaşadım bu durumu oradan biliyorum. Patronum affetti ama o adam haftalarca uğraştı bütün çalışanlarla. Uyarınca da şaka yapıyorum oldu bahanesi. Artık dayanılmayacak hale geldiğinde adamı direk polise verdik. Hala hatırlarım o adamın yüzünü.