Hepinizin bildiği ve sevdiği bir firmada çalışırken, firmanın güzel kampanyaları vardı. Kıyafet geri dönüşümü gibi. Dünyaya katkı sağlıyorlar; kullanılabilecek gibi olan kıyafetleri ihitiyaç sahiplerine ulaştırıyorlar. Kullanılmayacak gibi olanları da kumaşlarını ayrıştırıp yeni kumaşlarla birleştiriyorlar.

Müşteriler de bunu biliyor ekstra indirim gibi şeyler kazandıkları için de aktif kampanyaya dahil oluyorlar. 

Bir gün kasada işlem alıyorum bir müşteri geldi, iade yapmak istiyor. Tabi fişinizi görebilir miyim, dedim. Fişi yokmuş. Fişsiz değişim yapamadığımızı dilerse aynı ürünün bedenleriyle değişim yapabileceğimizi söylüyorum. Ama kime ne anlatıyorum? Asla beni dinlemiyor. Kıyamet koptu. Ne demek iade yapamazmışız? Yapmak zorundaymışız.

İade yapabiliyoruz hanımefendi, fişiniz ile sadece, diyorum. Fiş lazım yani getirin yapalım diyorum. Yok dinlemiyor. İlla yapacakmışım. Ne yapabiliriz bir bakalım hani sistemden bulmaya çalışalım ama pek mümkün değil. Alayım iade edeceğiniz ürünü, dedim. Başka marka ürününü verdi. Bu bizim ürünümüz değil yalnız bunu iade alamayız, diyorum.

Siz her türlü ürünü geri dönüşüm için geri alıyorsunuz, bu markayı mı alamıyorusunuz? dedi.

Ooooo.... Sen çok yanlış anlamışsın ablacım...