Nazım Hikmet vapuru deniz ile arasına dökülen asfaltı kırar ve özgürlüğüne kavuşturur salacak iskelesini batmak pahasına Can Yücel vapuru alaycı bir düdük çalar savaş gemilerine ki rakı şişeleri asılıdır can simitlerinin yerine Attila İlhan vapuru keyfile yarar suları içinde çünkü sevgililer öpüşür ve güvertesinde sigarasını rüzgara karşı yakan bir katil üşür Edip Cansever vapuru denize yansıyan otel ışıkları altında gider gelir boğazın en uzak iki iskelesi arasında Orhan Veli vapuru evlerine taşırken telaş içindeki insanları küpeştesinden atılan simitleri kapışır martı kuşları Cemal Süreya vapuru akşamüstleri giyince ışıklı elbisesini ince bir duman savurarak havaya dansa kaldırır kız kulesini
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız