Bu dünyadan bir şair daha göçüp gitti: Sezai Karakoç. Şiir sever misiniz bilmem. Ben çok severim, fırsat buldukça hemen şiir okurum. En azından bir şiir, bir şiirdir derim. "Hem zaten şiir niye var? Dünyanın acısını başkaları da duysun" der sevdiğim bir şair. Bir şairin daha göçüp gitmesi biraz içimi burktuğu için, sevdiğim şairlerin şiirlerinden okudum bu gece. Sizinle de sevdiğim bir tanesini paylaşıyorum. Umarım hoşunuza gider. Cemal Süreya'dan 'Aşk'.
Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık
Sevgideydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı
Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü
Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
Yoktu dünlerde evelsi günlerdeki yoksulluğumuz
Sanki hiç olmamıştı
Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu
Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı
İstanbullar
Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların
dünyaların
Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek
Ki Karaköy köprüsüne yağmur yağarken
Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti
Çünkü iki kişiydik
Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra
Sonrası iyilik güzellik.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız