Buradayım:
Yüzyıl oldu.
Önümden geçen yol
tıkandı
çevremdeki bahçeler
daraldı
içimde yaşan insanlar
azaldı:
Yalnızlaştım.
Buradayım:
Yüzyıl önce başladım
beklemeye.
Yavaş geçip gitme zamanı:
Dumanlar
isler, puslar
yağmurlar
sıcaklar, soğuklar
rüzgarlar
kemirdi her yanımı.
Tahtalarım birer birer çürüdü
boyalarım
parça parça döküldü
payandalarım
teker teker çöktü:
Yüzyıl oldu.
Yüzyıl önce:
Pırıl pırıl, yemyeşil
bahçem
bembeyaz, tertemiz
duvarlarım
cıvıl cıvıl, şen
odalarım
buradaydım.
Yaşıyordum -
yaşıyordu insanlarım.
Yüzyıl oldu:
Karanlık küf rengi
çevrem
kararmış, yıkık dökük
duvarlarım
kasvetli, kir-pas içinde
odalarım
buradayım.
Yaşamıyorum -
yaşamıyor insanlarım.
Buradayım.
Yüzyıl oldu.
Bekliyorum.
Yalnızım
burada.
Bekliyorum -
ilk çocuğun attığı
ilk taştan beri
bekliyorum.
Ne zaman gelecekler -
baltalarla, balyozlarla, keserlerle -
Yalnızım
burada
bekliyorum.
Ne zaman
gelecekler?
Oruç Aruoba
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız