Kötü anlamda söylemiyorum ama ne görünüşüm ne olduğum konum itibariyle küçükken hayal ettiğim gibi değilim.
Yirmili yaşlar bana göre çok ama çok büyük gelirdi sanırım.
Belki otuzlarımda küçüklük hayallerimdeki gibi olurum.
Adı üstüne küçüklük hayali olduğu için ciddiye almıyorum, pony de istiyordum çünkü.
Ama bu küçüklüğümdeki kızı küçümsüyorum veya o başka biriymiş gibi davranıyorum anlamına gelmesin.
Ben o küçük kızı her zaman önemsiyorum.
Kendini öyle zamanlarda belli ediyor ki, inanamıyorum.
Sevineceğim veya üzüleceğim konulardaki etkisi göz ardı edilemez.
İçindeki çocuğu öldürmek tabiri hiç ama hiç hoş değil, yaşatmak terimi de kullanılmamalı bana göre.
O hep orada çünkü yok edilebilir veya var edilebilir bir şey değil, sadece kulak verip vermediğin meselesi var.
Küçüklüğümde kendimi nasıl görmeyi istediğimi biliyorum ileride bu şu an olmayabilir ama küçükken belirlediğim o hayat çizgisi benim ne ile mutlu olabileceğimi belirlediğim an.
Yaş önemli değil, beni neyin mutlu edeceğini biliyorum ve önemli olan da bu.
Şu an burada olmamı sağlayan kararları almamı sağlayan o kızdı.
Ve ben ona minnettarım. Ona kulak vermeye devam edeceğim, ona inanıyorum.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız