Aralık 28, 2024

Tan

Sarıldım yaz şafağına.Hiçbir şey kımıldamıyordu daha alnacında sarayların. Ölüydü su.
Orman yolundan ayrılmıyordu alacakaranlığı konak yerleri.
Yürüdüm, diri ve ılık solukları uyandırıp; ve baktı değerli taşlar, ve gürültüsüzce havalandı kanatlar.

Şimdiden yepyeni ve solgun ışıklarla dolu bir patikada,

bir çiçek yaptı ilk girişimi ve adını söyledi bana.Gülümsedim çamların arasında saçını dağıtan sarışın çağlayana:

Keşfettim tanrıçayı gümüş rengi dorukta.

O zaman kaldırdım örtüleri birer birer. Ağaçlı yolda sallayıp kollarımı.

Onu horoza gösterdim ovada. Çan kuleleri ve kubbeler arasında kaçıyordu büyük kentte, ve, tıpkı bir dilenci gibi, koşarak kovalıyordum onu mermer rıhtımlarda.

Yolun yukarısında, bir defne ormanının kıyısında, sardım onu mat mat örtüleriyle, ve duyumsadım uçsuz bucaksız gövdesini.

Ormanın alt yanına indi tan ve çocuk.Öğle olmuştu uyandıklarında.Harem'in iz bırakan kadınları

Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız

Editörün Son Yazıları

probiyotik

Yangın

probiyotik

Hasret

probiyotik

Umut

probiyotik

Altın Dişlim

Editörlerin Son Yazıları

kaptanfilozof06

Yapay Zeka Çöktü

probiyotik

Yangın

bubble30

WATCHING SOMEONE INTENTIONALLY HURT YOU

Nielawore

"SİMGELERDE YÜZLER"

Bizden haberdar olmak için mail listemize kayıt olun