Yağmura dair söylenebilecek her şeyi birileri söylemiş, yazılabilecek her şeyi birileri yazmıştır. Yine de az gelişmiş bir cümle kurmam gerekirse eğer, iyi yağıyor be mübarek. Bakalım bu kadar kepazeliği temizlemeye yetecek mi gücü?
Ben ömrümde ilk defa boş bakmanın ne demek olduğunu gördüm. Dün akşam ya da yıllar önce. Ne fark eder? Orada, o an ölmüyor ya insan, daha da ölmezmiş gibi hissediyor. Hiç'in ne olduğuyla bir kez yüzleşti mi, kim onu bir şeyleri umursamamakla suçlayabilir? Değer mi dediniz? Onur mu? Aşk mı? Ne? Duyamıyorum? Aşk mı dediniz? Hiç diyorum hiç, boşluk diyorum, boşluğu gördüm diyorum, sikeyim değerini! Al sana Nihilizm'e giriş. Sonra çık çıkabilirsen içinden. (Gerçek bir nihilist olmak istiyorsanız günde yarım saat Cengiz Kurtoğlu dinlemeniz ve farklı saatlerde en az 42 kere ben işe yaramaz bir orospu çocuğuyum diye mırıldanmanız gerekir)
İnsanın canının yanmasından çok daha acı bir şey var, artık canının yanamaması! Orada o an batmadın ya dünya, sana da yazıklar olsun!
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız