Hepimiz çocukken bir an evvel büyümeyi istedik sanırım. Ne varsa büyümekte? Büyüyünce bir şey olacak sandık. “Bir 18 olayım da” cümlesini kurmayan yoktur.
Çocukken zaman hiç geçmez gibi gelir insana. 18 olana kadar sanki seneler yavaş ilerliyor gibi gelir. Bir de 18’den sonrasını düşünelim. Zaman öyle hızlı geçiyor ki ne ara bunca zaman geçtiğine inanamıyorsunuz.
Kendimi hatırlıyorum da üniversitenin ilk senesi o kadar uzun gelmişti ki üniversite hiç bitmeyecek sanmıştım. Zaman öyle hızlı geçti ki sanki tüm üniversite hayatım ilk seneden sonra 1 yıl gibiydi.
Ne ara büyüdük? Ne kadar çabuk geçti yıllar anlam veremiyorum. İnsanın saçına ilk beyaz tel düşünce insan anlıyor ne kadar çabuk geçti yıllar.
Aynaya bakıyorsun, yüz hatların oturmuş, belki çizgilerin oluşmuş. Aynadaki yansımana bakıyorsun şaşıp kalıyorsun. Çocuksuluğun gitmiş…
Gençken, çocukken metabolizma o kadar hızlı çalışıyor ki kısa sürede kilo alıp verebiliyorsun. Ama aldığın kiloları eski hızda veremediğinde anlıyorsun artık vücudunun o kadar da genç olmadığını. Yol yürürken tıkandığında, merdivenleri çıkarken nefesin yetmediğinde, koştuğunda, bir yokuşu çıkarken. İşte o zaman yaş aldıkça küçülmek istiyor insan. Bir yerden sonra büyümeye devam etmek değil de küçülmeye başlamak istiyor.
Siz artık genç olmadığınızı ilk ne zaman anladınız?
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız