Erkek böcekleri çeken bir çiçek olduğu için zamanla "dişiliğin sembolü" haline gelen orkidenin adı, "Orchis" kelimesinden geliyor... Oysa bu sözcük, Yunanca'da "testis", yani "erbezi" anlamına geliyor... Cinsellik açısından ilginç bir çiçek olan orkide, hem erkeklik hem de kadınlık organlarına sahip... Çok zorlandığı durumlarda kendi kendine de üreyebiliyor. Kuşkusuz bütün bu özellikleri onu çekici bir bitkiye dönüştürüyor. Ünlü İngiliz doğabilimcisi Charles Darwin, "Türlerin Kökeni" adlı başyapıtına aldığı "böcekler aracılığıyla döllenme" tezlerinde, orkidelerden uzun uzadıya yararlanmış; onların üremelerini, üreme sistemlerini inceleyerek belli sonuçlara gitmişti.
Bugün yeryüzünde 25 bin türü ve 10 bine yakın hidrid (iki farklı tür veya cinsin döllenmesiyle meydana gelen yeni fert) türü bulunan orkidenin geçmişi oldukça eski çağlara uzanıyor. M.S 206 ve 220 yıllarında Çin'de egemenlik kuran Han Hanedanı dönemine ait şiirlerde bu çiçek türünün adı çok geçiyor. Bu şiirlerde, orkidenin saraylarda krallar ve hanlar için yetiştirildiği anlatılıyor.
Avrupa'nın ise, orkideyle 18. yüzyılın başlarında tanıştığı biliniyor. Kök yumruları, egzotik çiçeklerin saraylarda moda olduğu bu dönemde, uzak doğuya giden kaşifler ve maceraperestler tarafından getirilmiş; aristokratların ve kralların saraylarında sera içinde yetiştirilmiş... 19. yüzyılın başlarına doğru da üretimi geniş alanlara yayılmış.
Yorumlar
aaa çok ilginç bilmiyordum
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız