Çerkes Edhem, küçük Alparslan'ı serbest bırakmasından sonra, Rahmi Bey'in eşi ve Alparslan'ın annesi Nimet Hanım'a bir özür mektubu gönderip "Kabahat bende değil, kocanızda. Bizi küçümsedi" demişti. İşte, Edhem’in mektubundan bugünün Türkçesiyle bazı cümleler:
"Muhterem hemşire,
Hadisenin ilk günü vuku bulan iki-üç çatışma, yavrunuz için tertip edilen istirahatin teminine engel oldu. ...Kocanız bizi ve Çerkesliği küçümseyip milletin kaderiyle oynadı.
...Şükrediniz ve lutfen kocanıza söyleyiniz: Biz, haysiyetimizin ve izzet-i nefsimizin iadesi için içerisine girdiğimiz şu musibette iken vicdanı var ise o müteessir olsun. Bizler onun üzüntüsünü hissettikçe gezeceğimiz yalçın, haşin, korkunç dağlar arasında teselli bulmaya çalışacağız. Hürmetlerimi gönderir ve yavrucuğunuzu kucağınıza iade etmekle şeref kazanırım efendim. Şüphesiz, boş yere telâş etmiş olacaksınız. Ciğerpârenizin ...kulağına bir çizgi vurmaktan başka fıtratımız hiçbir şeye müsaade etmezdi"
Bu olayın üstüne İzmir'de yaşayan Avrupa vatandaşları, Türkiye'nin Birinci Dünya Savaşı'na girmesinden hemen sonra, İzmir Valisi Rahmi Bey'e bir mektup göndermişlerdi. 20 Kasım 1914 tarihli mektupta Türkiye'nin misafirperverliğinden sözediliyor ve verilecek emirlere uyulacağı söyleniyordu. Mektubun altında, İzmir'de yaşayan Avrupa vatandaşlarının imzaları vardı ve imzalayanlar arasında Audrey Hepburn'un dedesi Baron von Hemstra ile Caroline Koç'un dedesi Henri Giraud da bulunuyordu.
Avrupalılar, mektuplarında şöyle diyorlardı:
"Ekselâns,
İzmir'deki İngiliz, Fransız ve Rus Kolonilerinin temsilcileri olarak, hemşehrilerimiz ve şahıslarımız adına, uzun bir zamandan beri yaşadığımız misafirperver memleketin içerisinden geçmekte olduğu zor şartlar karşısında duyduğumuz derin üzüntülerimizi size bildirmek istiyoruz. İngiltere, Fransa ve Rusya, Türkiye ile hiçbirşeyin asla bozmadığı ilişkilerini her zaman ve her türlü değişimler sırasında devam ettirmişlerdir.
Bugün, emin olduğumuz üzere, iradeleri aşan olaylardan ne kadar endişe duyduğumuzu size ifade etmek zorunda kaldık. Üstlendiğiniz misyonun gerektirdiği güce ve uzak görüşlülüğe olan güvenimizi ifade etmeyi de bir görev kabul ediyor ve elleriniz arasında olduğu sürece çıkarlarımızın her türlü endişeden uzak bulunacağına inanıyoruz. Kendi açımızdan, iyi niyetimiz ölçüsünde, halklarınızın sükûnetini korumak amacıyla vermekle yükümlü olacağınız emirlere saygılı kalacağımız ve bu emirlere itaat ederek görevinizi kolaylaştıracağımız hususlarında sizi en kat'i şekilde temin etmek istiyoruz.
En derin saygılarımızın kabulünü rica ederiz, Ekselâns"
Yorumlar
Özür dilemek için geç olabilir
Bu adam da ne sorun çıkardı be arkadaş
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız