Darwin’i hepimiz bilimsel çalışmalarından tanımaktayız ama Darwin’in gizli zevki olan gastronomiye yaklaşımı nasıldı sizce? Bu özelliğinin kaynağı belki de sahip olduğu meraktır; bilemiyorum ama bakalım neler tatmış. Baykuş tattığını biliyoruz mesela ama bunu sadece bir kere yaptı.
Charles Darwin bilimin yanı sıra gastronomiye de meraklıydı. Cambridge Üniversitesi'nde gönülsüz bir şekilde ilahiyat okurken "Gurme Kulübü" ne üye oldu; bu kulüpte haftada bir toplanıyor ve normalde mönülerde bulunmayan hayvanları yemeye çalışıyorlardı.
Darwin'in oğlu Francis babasının mektuplarını yorumlarken, Gurme Kulübü'nün her şeyden önce şahin ve balabankuşunu beğendiğini, ama "tarifi imkansız" buldukları "yaşlı bir alaca baykuşun ardından heveslerinin kırıldığını" belirtiyordu. Yıllar geçtikçe Darwin akademik alanda iyice sivrildi ve tanrıya olan inancını kaybetti, ama sıra dışı bir mönünün cazibesine olan isteğini asla kaybetmedi.
Beagle yolculuğu sırasında Darwin, armadillo ve çikolata renkli bir kemirgen - muhtemelen bu kemirgen bir agutiyd - yedi; armadillo için "tadı ve görünüşü ördeğe benziyor" derken, kemirgen için "hayatımda yediğim en iyi etti" diyordu. Patagonya'da bir tabak puma yedi ve tadının dana etine benzediği kanısına vardı. Kendi hatıratına göre de gerçekten de ilk başta bunun dana eti olduğunu zannetmiş.
Yorumlar
Darwin'in bu yönünü hiç bilmiyordum
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız