Dövüş sanatlarının en tanınmıştan Uzakdoğu kökenli olsa da, bu sanatın tekelini sadece onlar ellerinde tutmuyorlar. Avrupa'dan Afrika'ya yüzyıllar boyunca her ülke kendi dövüş tekniğini geliştirmiş. Uzakdoğu'daki tüm dövüş sanatları ve teknikleri ise, efsaneye göre tek bir kökene dayanıyor: M.S. 6. ve 7. yüzyılda yaşayan ve Hindistan'dan gemiyle Çin'in Yunnan eyaletine gelerek Shaolin-si (Genç Orman) Tapınağı'nda Zen tarikatını kuran Bodhidharma isimli bir Hint rahibine...
Bodhidharma öğretileri, Çin'den tüm doğuya yayıldı
Zaman zaman bölgede baskınlar veren haydutlardan korunmak için tapınak rahiplerinin kullandıkları ve aynı zamanda onlara dua anında gerekli olan konsantrasyon ve gücü sağlayan bu öğreti, giderek silahsız dövüş sanatının kökenini oluşturmuş... Bodhidharma öğretileri, Çin'den tüm doğuya, özellikle de Japonya'da en yüksek sosyal sınıflara ve savaşçı kast üyeleri arasına yayılmış...
Çin'de 1500, Japonya'da ise 850 farklı dövüş sanatı ve stili var
Güneydoğu Asya ülkelerinin (Endonezya, Malezya ve Hindistan gibi) bu öğretiye katkıları inkar edilmese de dövüş sanatlarının büyük ölçüde Çin ve Japonya'da geliştiği bir gerçek... Bölgeye yayıldıkça birbirinden farklılaşan bir sürü dövüş stili zincirinin ilk halkaları da bu iki ülkede gerçekleşmiş. Bugün sadece Çin'de 1500, Japonya'da ise 850 farklı dövüş sanatının ve stilinin bulunması, bu iki ülkenin öncülüğünü en somut biçimde gösteriyor.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız