500 yıl önce Amerika'dan Eski Kıta'ya getirilen ayçiçeği, son genetik çalışmalar sayesinde bugün dünyanın tüm iklimlerinde ve toprak özelliklerinde başarıyla ekiliyor. Bitkiye olan talebin son yıllarda artması, ayçiçeği yağının hayvansal yağlara oranla daha hafif ve daha sağlıklı olmasıyla yakından ilgili. Ayçiçeği ekimi bugün büyük bir çoğunlukla yağı için yapılıyor. Ayçiçeği yağı bitkinin çekirdeklerinin hidrolik presle sıkılmasıyla elde ediliyor. Bazı ayçiçeği yağlarının kalitesi zeytinyağı ile eşdeğerde...
Hangimiz sıcak yaz akşamlarında, gecenin geç saatine kadar açık kalan kuruyemişçiden ayçiçeği alıp sahilde turlamadık ki... Yazlık sinemalarda insanlar toplu halde öylesine ayçiçeği yerdi ki, dişlerin arasında kırılan çekirdeklerin gürültüsünden bazen filmdeki oyuncuların sesleri duyulmazdı. Ne var ki rengi nedeniyle dünyanın bazı bölgelerinde "güneş çiçeği" olarak bilinen ve yaz aylarında tarlaları sapsarı birer halıya dönüştüren ayçiçeğinin öyküsünde kuruyemiş çok önemsiz bir sayfa oluşturuyor.
Bu öykü, bundan yaklaşık 5 asır önce Amerika'nın Kristof Kolomb tarafından keşfi ile başlamıştı. Ayçiçeği İspanyol denizciler tarafından Avrupa'ya getirilir getirilmez hızla Eski Kıta'yı da istila etti. Ve bir süre içinde de Kanada'dan Güney Amerika'ya, İspanya'dan Rusya'ya bütün dünyaya yayıldı. Gerçekten de bugün ayçiçeği bütün iklimlerde ve toprak özelliklerinde ekimi yapılan bir bitki... Bunun bir nedeni, yapısal olarak her türlü iklim ve doğa koşuluna dayanıklı bir bitki olmasıysa, diğer nedeni de üzerinde genetik olarak en fazla araştırma yapılan bitki olması... Tarım teknolojisi, "Heliantus" ailesinden olan ayçiçeğinin üzerinde öylesine büyük başarılar elde etmiş bulunuyor ki, bu bitki bugün artık parazitlerden, mantarlardan en küçük bir zarar görmüyor. Üstelik her geçen gün laboratuvarda. farklı bir iklim ve toprak yapısına uygun yeni bir türü geliştiriliyor.
Yorumlar
Hem güzel hem de faydalı bir bitki
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız