İstanbul’un Kıyamet Gibi 10 Günü (III) – Friendz10
Fransa ise Osmanlı'yı kendi yanına çekme peşinde idi. Bu amaçla Napolyon, çok yakını olan Korsikalı general Horace Sebastiani'yi elçi olarak İstanbul'a gönderdi. Sebastiani gelir gelmez, Babıali ricalini Rusya ile İngiltere'den soğutmak için, her yolu denemeye başladı. Bu çerçevede Rusya ile antlaşmanın yenilenmesini eleştirmeye başladı. Fransız elçisinin amacı, Osmanlı ile İngilizlerin arasını açmak ve Rusya ile Osmanlı arasında savaş çıkartmaktı. Başarılı olursa, Osmanlı'nın Fransa'ya yanaşmaktan başka çaresi kalmayacaktı.
Osmanlı-Fransız yakınlaşması üzerine Rusya, henüz yeni bir ittifak antlaşması yapmış olmasına rağmen, aniden Osmanlı topraklarına saldırıya geçti (16 Kasım 1806); bazı Osmanlı kaleleriyle Eflak ve Boğdan'ı ele geçirdi. Osmanlı devleti de Rusya'ya savaş açmak zorunda kaldı. İngiltere, Osmanlıların Rusya'ya karşı savaş ilan etmemesi için hayli gayret sarf etti. Bazen vaatlerde bulunarak, bazen de tehdit yoluyla savaş ilanının önüne geçmek istedi. Fakat Fransız elçisi Sebastiani'nin telkinleriyle, Osmanlı hükümeti İngiltere'yi reddederek savaş ilanını bütün devletlere duyurdu.
Bunun üzerine İngiliz elçisi Sir Arbutnoht, Babıali'ye bir nota verdi. Sebastiani'nin İstanbul'dan gönderilmesini, Rusya ile barış yapılmasını, İngiliz ittifak antlaşmasının yenilenmesini, İngiliz ve Rus savaş gemilerinin Boğazlar'dan serbestçe geçebilmelerine izin verilmesini istedi. Elçi, bu şartlar kabul edilmediği takdirde, Bozcaada'ya gideceğini ve oradan İngiliz donanmasıyla gelerek İstanbul'u bombardıman edecekleri tehdidini de savurdu.
Sebastiani'nin önerisi ile bu nota reddedildi. İngiliz elçisi 29 Ocak 1807'de İstanbul'dan ayrılarak Bozcaada'ya gitti. O sırada Bozcaada'da, Amiral Duckworth komutasında 16 büyük savaş gemisinden oluşan bir İngiliz donanması, Çanakkale'yi geçip İstanbul'a gelebilmek için, uygun hava şartları beklemekteydi.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız