Müttefik orduları 1945 baharında Almanya içlerine doğru ilerlerken günün en popüler efsanesi, Nazi'lerin Bavyera ve Avusturya Alpleri'nde hazırladıkları büyük ulusal sığınak hikâyesiydi. Aslı olmamakla birlikte, bu sığınak öyküsü, birçok kişiyi endişelendiriyordu. Esasen Nazilerin Alpler'deki mağaralarda malzeme stokları yaptıkları ve buraya çekilecekleri yolundaki haberleri tahkik etmenin tek emin yolu da buraya girip görmekti.
Hızla ilerleyen müttefiklerin bu süreçte ele geçirdikleri bazı hazineler, 'büyük sığınak' efsanesinin 'Nazi altınları' hikayeleriyle süslenmesine neden oldu ki bunlar pekala gerçekti. Ele geçirilenlerin yanı sıra başka hazinelerin eski madenlerde, Avusturya'da bir gölün dibinde veya Karaormanlar'da saklı olduğuna dair hikâyeler her zaman söylenegeldi. Ne var ki Nazi hazinelerinin en büyük kısmı çok aşikar bir yerde idi: Toplama kamplarında IG Farben'in bu amaçla geliştirdiği ziklon B gazıyla imha edilen milyonlarca kişinin altın dişleri eritildikten sonra İsviçre bankalarının kasalarına yatırılmıştı. Fakat daha birçok hazine vardı ve bunlar çok değişik yerlerde kullanıldı.
Müttefik askerlerinin Merkers'deki terk edilmiş bir madende buldukları ilk hazine, Nazi soykırım ve yağmasının açık bir kitabıydı. Almanlara has sistemlilikle etiketlenmiş torbaların arasında eritilmeye fırsat bulunamamış 189 kutu altın ve gümüş diş ve köprü vardı. Ayrıca akla gelebilecek her çeşit mücevherat, Yahudilerin son yolculuklarına çıkarken yanlarına aldıkları altın ve gümüş ev eşyası, yüzükler vs. 13 Mayıs günü Avusturya'da bir başka mağarada ise Avrupa müze ve saraylarından kaldırılmış binlerce sanat eseri ile bazı Nazi arşivleri ele geçti. Nihayet Mayıs sonlarında Salzburg yakınlarında bulunan ve 'Macar altın treni' adı verilen katar, sonraları bazı filmlere konu teşkil etti.
Yorumlar
Nazilerin kendisi bitti efsaneleri bitmedi
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız