Avrupa'nın birçok demiryoluna ait 46 vagonla yola çıkan trende, muhafızlara ayrılan vagonların dışında kalan 24 vagon tıka basa yağma malı içeriyordu. Hepsi işaretlenmiş olan 1.560 kasada Györ kenti müzesinden çalınan eserler, çoğu İran dokuması 2.700 halı ve yine Yahudi malları vardı. Her kasa, tipik Germen intizamıyla istiflenmişti. Örneğin 2. kasada kol saatleri; 251 ile 364 arasında antika porselenler vardı vs. Bu trendeki malların bilinmeyen bir kısmının Amerikan askerleri tarafından yağmalandığı, yaklaşık dörtte birinin de Kudüs'teki Yahudi Ajansı'na gönderildiği biliniyor. (Kime niyet kime kısmet!) Hazinelerin çoğunun Avusturya'da bulunmasının nedeni ise savaşın en son buraya gelmesi ve Almanların Amerikan işgal bölgesine doğru kaçmalarıydı.
İstisnasız her savaşın kaçınılmaz olgusu olan yağma bir yana, Nazi altınları hiçbir zaman tam olarak bilinemeyecek, çok kapsamlı bir konudur. Ancak öncelikle Nazi altınlarının ne olduğunu tanımlamak gerekir. 'Nazi altını' denilen şey, Almanların tüm Avrupa'dan yağmaladıkları mallardır. Bu yağmanın bir kısmı doğrudan altın ve kıymetli metallerdir. Ayrıca işgal altındaki ülkelerin altın stoklarına da el koymuşlardır. Keza bazı ülkelerde salma çıkarmışlar, her yerde de sanat eserlerini ve tüm kıymetli malları çalmışlardır.
Ancak bunlar işin küçük bir kısmıdır. Köle işçilerin çalıştırılmasından elde edilen kazançlar ve paravan şirketlerle yapılan ticaret, SS'ler için daha sistemli bir gelir kaynağı olmuştur. Örneğin Lodz gettosunda 4 kilometre karelik bir alana sıkıştırılarak çalıştırılan 164 bin Polonya Yahudisi, Nazi'lere 140 milyon dolar gibi o zaman için inanılmaz büyüklükte bir kazanç sağlamıştır ki buna ölüm odalarına gönderilirken yapılan yağma dahil değildir. (Bazlar farklı olduğu için mukayese tam fikir vermez; ama o dönemin dolarını düşünürken en az 15 ile çarpmak gerekir.)
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız