Bunalımlı bir dönemden geçen Almanya savaşa 100 milyon dolarlık altınla başlamıştı. Merkez bankalarından yağmalanan altınlarla birlikte eline geçen, toplam 648 milyon dolar görünüyor. Bunun yaklaşık 300 milyon dolarlık kısmı İsviçre'ye, yine yaklaşık 100 milyonu da İsviçre aracılığı ile Almanya için dünyadan mal alan Portekiz'e gitmişti. Almanya'nın diğer büyük ticari ortağı olan İsveç de hatırı sayılır bir miktar olan 37.3 ton altın kapmıştı.
Keza 1945 yılının başında Gestapo için çalışan bir Kızılhaç görevlisi Türk Parasını koruma Kanunu'na muhalefetten tutuklanıp sınır dışı edilmiş ve elindeki 710 altına el konulmuştu. Bunun yanı sıra mesela Fransa'da bulunup Macaristan'a iade edilen altın ve gümüş yüklü 8 vagon gibi olaylar veya Fransızların Dakar'a kaçırdığı ve sonra faşist Vıchy yönetimi tarafından Kuzey Afrika yoluyla tekrar Avrupa'ya getirilip Nazilere teslim edilen fakat Alman hazinesine alınmayıp Romanya'ya gönderilen Belçika altınları gibi çok sayıda olay var.
Örneğin kayıtlarda Auschwitz'den Berlin'e yollanan 76 kutu mücevher ve diş altını kayıp ve bunları kimin kaptığı bilinmiyor. Ama biz, bildiklerimizi saymaya devam edelim. Örneğin önemli bir miktar altının kaçak Nazilerle birlikte Arjantin'e gittiğine eminiz. Zaten iki Alman denizaltısının savaşın son günlerinde Arjantin'e 2.511 kilo altın, 4.638 karat elmas ve birçok değerli sanat eseri götürdüğü kaydedilmiş bulunuyor. Bunların bir kısmının Nazi'lere sağlanan kimlikler karşılığında Peron'lara gittiği birçok kaynakta belirtiliyor. Diğer önemli bir kısım altının da diğer ülkelere kaçan Naziler tarafından alıkoyulduğuna şüphe duyulamaz. Keza bir kısmı da müttefiklere devredilen istihbarat örgütü için kullanılmış olabilir, çünkü bunların elinde büyük operasyonları finanse edecek fonların bulunduğu açıktır.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız