İlk patlamayla birlikte Kadıköy'de, özellikle sahil kesiminde tüm evlerin camları kırılırken, sokaktaki insanların üzerlerine yağmur gibi, irili ufaklı taşlar, ahşap vagon parçaları yağıyordu.
Kadıköy Çarşısı'nda alışveriş yapanlar, kendilerini bir anda böylesi bir felaketin içinde bulunca, can havliyle çevredeki binalara sığınmaya çalıştılar. Bu kargaşa içinde, ayaklar altında kalıp ezilenler de oldu.
Birer şarapnel gibi ortalıkta uçuşan taş parçaları, yalnız Kadıköy'de değil, olay yerine bir hayli uzaktaki Kuşdili Çayırı'nda bile yaralanmalara yol açtı. Örneğin Kuşdili Çayırı'nda sevgilisiyle kol kola gezmekte olan gümrük komisyoncusu Dimitri, acı bir feryatla yere yığılmış, yüzü gözü kan içinde kalarak bayılmıştı. Daha sonra hastanedeki tedavisi sırasında, bir mermi parçasının yanağını parçalayarak dilini kopardığı ortaya çıkacaktı.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız