Pek çok şehirde, bu cesur teşhircilik biçimine karşı yasak getirildi. Ama bu durum hiçbir şeyi değiştirmedi; söz konusu moda yaklaşık yarım yüzyıl sürdü, hemen hemen bütün halk arasında benimsendi. Saray çevreleri de, örneğin İngiliz Kralı VIII. Henri ve onun Fransız meslektaşı I. François, kendilerini çağdaşlarına, "ışıldayan giysili kahramanlar" olarak tanıttılar. Bu kişiler, "braguette"i (edep yeri kapağının Fransızcası; bugün ise pantolonun ön yırtmacına verilen isim) pahalı maddeler ve sıra dışı şekillerle aşırı biçimde güzelleştirdiler.
Uzmanlar bugün, bu gelişmeyi, "braguette"in "erkeğin hem seksüel hem de her türlü toplumsal alanda üstünlük iddiasının sembolü" haline gelmesi şeklinde yorumluyor. Eduard Fuchs, bu Rönesans modasının "kadınların debdebeli göğüs dekolteleri kadar az görülen, cesur, bireysel taşkınlıklar", özünde ise "zamanın maddeci ve edepsiz yaşam görüşünün zorunlu bir sonucu" olduğunu düşünüyor.
Söz konusu modanın zirveye ulaştığı ve pantolonların olabildiğince daraldığı bir noktada, kaçınılmaz bir biçimde hareket özgürlüğü de kısıtlanmıştı. Böylece, 15. yüzyılın sonunda, eğilim belirleyici görevini gören yabancı paralı askerlerin başlattıkları ani bir değişim yaşandı. Yeniden hiçbir engelle karşılaşmadan hareket edebilmek için, pantolon bacakları, ayrıca elbise kolları çeşitli yerlerinden ikiye kesildi. Bu kesiklerden dışarıya, bol ve gösterişli ipek kumaşlar fışkırıyordu. Böylece oluşan şalvar modasıyla, lüks kumaş bolluğunun sınırsız olanakları gözler önüne serilivermişti. Alman paralı askerleri ve İspanyol düklerinin giydikleri pantolonların yırtmaçları arasından ince ipek kumaştan dikilmiş astarlı pantolonlar öylesine çok fışkırıyordu ki, o zamanlarda yaşamış biri bunu "Pantolonlu kahramanlar geldiklerinde çevreyi, rüzgarın uğultusu gibi sesler kaplıyordu" şeklinde dile getirmişti. Bu şalvar modası, önce paralı askerler daha sonra öğrenciler ve vatandaşlar arasında yayılan, gerçekte bütün sınıflarca giyilen, sonunda soylular sınıfında da benimsenen ilk örnekti. Çok geçmeden, edep yeri kapağını taşıma geleneği, şalvar modasıyla birlikte sona erdi. Bütün sınıfları kapsayan bu yeni pantolon modası, geleneksel giysi alışkanlıklarının gözler önüne serdiği sınıf farklılıklarım da yok ediyordu. Bu durum, Rönesans'ın kendi kendini hazırlayan toplumsal değişimlerinin açık bir göstergesiydi. 19. yüzyıl giysilerini inceleyen bir tarihçi, bu modaları, büyük yenilikçi ve özgürlükçü hareketlerin bir parçası olarak yorumluyor.
Rönesans'ın kat kat, rengarenk, "edepsiz" pantolon modası, 16. yüzyıl boyunca gelişen karşı hareketin güçlenmesiyle kökten geriledi. Artık bir kez daha hırsın, ölçülülüğün ve sıkılığın hakimiyeti aranıyordu. Bütün Avrupa'da "trampet"i andıran pantolonlar moda oldu. Bir tür yuvarlak davul gibi şişirilmiş kısa pantolonlar, bir koruma bendi gibi erkek kalçalarını örtüyor ve vücudu iki şekilsiz küre halinde bölüyordu. İspanyollar'ın saray törenlerinde aranan dik yürüyüş ve ölçülü duruş kuralları yüzünden bu tür daha da güçlenerek yayıldı.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız