18. yüzyılın kapris dolu modası, özellikle de erkek modası, bir süre sonra kriz noktasına gelmişti. Çünkü modada süse düşkünlük, lüks ve aşırı oyunbazlık, artık eskimiş bir siyaset biçimi olan monarşinin kalıntısıydı. Kısacası, ahlakı bozuk, kadınsılaştırılmış monarşi, Fransız İhtilali'yle birlikte, erdeme önem veren erkeksi bir cumhuriyetle karşılaştı. Bu düzen, dar ama sade giyimden yanaydı ve süs düşkünlüğünün ulu orta sergilenmesini kınıyor; doğal olarak modanın da süsten arındırılmasını istiyordu.
Günümüzde dünyanın hemen her yerinde görülen, sade, gösterişsiz, evrensel erkek bacak giysisi düz pantolonları, Fransız İhtilalini gerçekleştiren "pantolonsuzlar"a (Sansculottes) borçluyuz. Soylu "Culotte"ların (dize kadar inen kısa pantolon) yerine uzun pantolonlar giyen Fransız işçileri ve gemicileri, Fransız İhtilalinde bunlarla yürümüşlerdi. Böylece, kendilerinden sonraki nesiller için, en azından pantolon konusunda "eşitlik" olmasını sağladılar.
Hayal ürünü zengin erkek pantolonları devri kapanmıştı. Pantolonlar, kısa ya da uzun, dar ya da geniş, bağcıklarla süslü, ikiye bölünmüş ya da aşırı biçimde şişirilmiş olsun; yüzyıllarca, erkeklerin süs düşkünlüklerini tatmin eden bir oyuncak oldu. 1800'de ve özellikle 19. yüzyılda, Sanayi Devrimi'nin getirdiği gelişmelerle birlikte hayal ürünü nesneler yaratmak zorlaştı.
Modern Avrupalı erkek, artık gözle görülür derecede işlevsel ve kesinlikle süsten uzak bir giyim tarzını tercih ediyor. Günümüzde şehir insanı, moda rüzgarlarıyla yönlendiriliyor ama modern erkeğin bile, 17. ve 18. yüzyıllarda soylu erkek modasının ne kadar zengin ve renkli olduğunu tahmin etmesi zor. Kuşkusuz daha da ileride "yararcılık", biricik estetik yasa olacak; tahrik edici, seksi pantolonlar ayıp sayılacak...
Bugüne kadar kadınlar, süslü erkeklerin gölgesinde kalmışlardı; şimdi güzelliklerini sergileme sırası onların... Bu yüzden, kadınlar, erkek pantolonlarını ele geçirdiler bile... Önceleri, kadın hakları savunucularının ya da birkaç kadın sanatçının gösteri unsuru olarak kullandıkları pantolon, artık günlük kadın giyiminin bir parçası durumunda...
Erkekler, pantolonda aşırı süsten vazgeçmek zorunda kaldılar. Böylece, gizli yırtmaçları örten pantolon kapakları işlevini yitirdi. Bunlar, ahlaka uygun bir şekilde süslü kumaşlarla gizleniyor, altlarında ise bir tür fermuar saklı bulunuyordu. 1900'ün ilk on yılı içinde bir rastlantı sonunda ütünün icadı, pantolonda düzgün hatların ortaya çıkmasını da sağladı. Son 1000 yıldır bacaklarını ve cinsel organlarını neyle koruyacağına karar veremeyen erkek milleti, sonunda en uygun giysi şeklini bulmuş görünüyor. Yıldan yıla renginde ya da biçiminde küçük değişiklikler olsa da, bugün giyilen pantolon galiba "amaca en uygun giysi" olmayı başardı...
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız