Kuşların ayaklarına daha yavru iken takılan markalarda kuşun hangi soydan geldiği belirtilir. Bu markanın karşılığı olan bir de kart olur. Buna "Pedigre" denilir ve bir çeşit kuşun nüfus kağıdı gibidir. Kalitesi test edilmiş bilinen soyların devam ettirilmesi gerekmektedir. Posta güvercini yetiştiricileri soyu belli olmayan kuşları kesinlikle almazlar.
Bu tür kuşlar değersiz olarak kabul edilmektedir. Hatta bu konuda Belçikalıların atasözü haline gelmiş bir sözü vardır. "İyi soy aldatmaz" denilir. Evcil güvercin ırklarının tümünde gözler ırkın saflığını test etmede önemli bir göstergedir. Usta yetiştiriciler kuşun gözlerine bakıp kanında kırılma olup olmadığını anlama yetisine sahiptirler. Posta güvercinlerinde ise gözler daha da önemlidir. Posta güvercini yetiştiricilerimizden Rahmi Bozkır'ın "göz teorisi" olarak adlandırdığı görüşlerine burada kendi anlatımı ile aynen yer vermek istiyorum.
Göz teorisi posta güvercinlerinde aranılan fiziksel vasıflarla ilgili olarak ortaya atılan diğer teorilerle beraber kuş seçmelerinde kullanılan bazı vasıflardan bir tanesidir. Genel anlamda konuya bakacak olursak bu vasıflar şu şekilde sıralanabilir. Göz, kanat, kuyruk, ayak, balans, vücut yapısı, tüy kalitesi vs. gibi. Bütün bu gözle görülen ve istenilen vasıflar kuşun mükemmel bir yarışçı veya damızlık olmasına yetmez. Sonuç itibariyle kimi kuşçular kuş seçiminde bu aranılan vasıflara çok ciddi anlamda önem verirken kimi kuşçularda sadece kuşun yarış performansını göz önünde bulundurur.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız