Ne var ki, tüm bu mücadeleye karşı, sivrisinek insana ve doğa koşullarına karşı hâlâ inatla direniyor. Her ilkbaharda, yumurtalarını sulak bölgelere bırakıyor ve yazın sıcak günleriyle birlikte beslenmek için ortalığa yayılıyor. Bu yaşam savaşındaki inatçılığının temelinde, yumurtasını bırakmak ve kurtçuklarının gelişmesi için su gibi elverişli bir ortama kolaylıkla adaptasyon sağlaması yatıyor. Saf ya da organik maddeler karışmış çok az miktarda su bile sivrisinek yumurtalarının gelişmesi için yetip artıyor.
Sivrisinekler uçarken ya da hareket etmeden çiftleşebiliyorlar. Ne var ki, çirkin görüntülerine ve acı veren sokmalarına karşın, romantizm açısından oldukça karmaşık yaratıklar... Birleşmeleri tam bir ritüel... Günün son ışıklarıyla birlikte erkek sivrisinek, dişiye ciddi bir biçimde kur yapmaya başlar. Bütün gece boyunca onun etrafında dans eder ve onu etkilemeye çalışır. Bu arada, dişisinin cinsel duygularını uyarmak için, "feromoni" adı verilen bir sıvı salgılar. Bir kez cinsel birleşmeye girdikten sonra, dişi sivrisinek için ikinci bir cinsel deneyimin yolu kapanır. Erkeğin cinsel birleşme sırasında salgıladığı bir madde, bir çeşit "kimyasal bekâret kemeri" fonksiyonu görür ve dişinin daha sonraki kaçamaklarının yolunu keser. Yumurtalar dişi sivrisineğin torbasında 5 -6 ay boyunca durabilirler.
Çiftleşmeden sonra, o dakikaya kadar dişisinin etrafında pervane olan erkeğin görevi biter ve bir kenara çekilip gelişmeleri izler. Dişi sivrisinek içinse daha aktif bir dönem başlar. Çünkü bir ana olarak, yumurtaları olgunlaştırması ve bir süre sonra onları bir yere bırakması gerekmektedir. İşte, dişi sivrisineğin bu analık fonksiyonunun kabarmasıyla birlikte, insanoğlu için de kabus dolu günler başlar. Dişi sivrisinek, bir çılgın gibi kanını emecek insan ya da hayvan aramaya çıkar. Neslinin devamı için bunu yapmak zorundadır... Sivrisineğin emdiği kanın içindeki protein, taşıdığı yumurtaların gelişmesi için gerekli olan tek besin maddesidir...
Erkek sivrisinekler bu arada "vejetaryen" özelliklerini sürdürürler, bitki özü ve bitki sütleriyle yetinirler. Aslında, dişi sivrisinekler de yumurtaları taşıdıkları dönem dışında vejetaryen özellikler gösterirler. Bu dönemde ve yumurtalarını bıraktıktan sonra ki zayıflık dönemlerinde kan emmeye yönelirler. Bu nedenle, sivrisineklerin en saldırgan ve en sokucu oldukları dönem, ilkbahar aylarıyla yaz mevsiminin ilk günlerine rast gelir.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız