Silahlı kadınların her yerde özel sosyal gruplar olarak ortaya çıktığı ya da Amazon ordularının savaşıp savaşmadığı gibi sorulara hâlâ net bir yanıt verilemiyor. Homeros'tan kalan rivayetler de yeterince açık değil... Tarihçiler, bu erkek katilleri ile ilgili olarak şairin kullandığı bazı kelimelerin yanlış çevrilmiş olabileceğini düşünüyorlar. Bu da, Amazonlar'ın "kadın orduları" olarak açıkça kimliklendirilemeyeceği anlamına geliyor...
Homeros, bir kraliçe tarafından idare edilen bir Amazon kavmini kastetmiş olabilir. Ancak bu, o devirde öyle benzersiz bir durum değildi; çünkü, hem Hititler ve Minoslular hem de Etrüskler'de kraliçeler, çok etkili başrahibeler, savaş ve bereket tanrıçaları vardı. Kadının bu eşit, hatta daha yüksek konumunun kökeni, ta anaerkil toplumlara dayanmaktadır.
Antik çağın tarihçilerinden Sicilyalı Diodoros'a göre, Libya'nın yerli halkı Amazonlardı. Bu ülkede başa geçtikten sonra, kraliçeleri Myrina önderliğinde yeryüzünün batı sınırına, düşsel Atlantis'e kadar gitmişler; orada Gorgolar'ı alt etmişlerdi. Daha sonra batıya yönelip Mısır'a varmışlar; orada İsis'in oğlu Horus'la ittifak kurup savaşa savaşa Arabistan ve Suriye'ye geçmişlerdi. Peşinden Toroslar'ı aşarak Anadolu'ya, Ege sahillerine geçtiler ve buralarda en yiğit önderlerinin adlarına kentler kurdular. Lesbos ve Samothrake üzerinden Thrakia'ya ulaştıktan, yani "bütün dünya" yı ele geçirdikten sonra da yurtlarına, Libya'ya dönmüşlerdi. Gerçekten böyle bir şey mümkün olabilir mi?
Bu kadınlar savaş da yönetiyor, erkeklerle ilişkiye girmiyor, tüm mevcut çalışma alanlarını dolduruyor ve evlendikten sonra kocalarına sadece ev işlerini bırakıyorlardı. Doğumdan kısa süre sonra tüm kız çocukların göğüslerinin dağlanmasından olsa gerek, Yunanlılar bu Libyalı Amazonlar'ı da "göğüssüz" olarak adlandırıyorlardı. Bugün, Afrika'daki Amazonluk, daha da eski bir geleneğe sahipmiş gibi görünüyor. Hoggar'ın doğusundaki geçit vermez Tassilin Ajjer dağlık bölgesindeki kaya resimlerinde, birçok hayvanın yanında tek göğsü olan ve yay taşıyan kadınların yer aldığı bir savaş sahnesi var. Resimler, bugün terkedilmiş durumdaki bölgenin, yaklaşık M.Ö. 5000-1200 tarihleri arasındaki taş çağına ait.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız