Mustafa Kemal, siperleri anlatıyor:

 

"Çanakkale Savaşları'nı kazandıran Mehmetçik'in yüksek karakteri" bir kitabede, Mustafa Kemal'in ağzından anlatılıyor:

 

 

"Karşılıklı siperler arasındaki mesafe 8 metre, yani ölüm muhakkak. Birinci siperlerdekilerin hiçbirisi kurtulmamacasına hepsi düşüyor. İkinci siperde olanlar yıldırım gibi onların yerine gidiyor. Fakat ne kadar imrenilecek bir soğukkanlılık ve tevekkülle bilemezsiniz... Bomba, şarapnel kurşun yağmuru altında öleni görüyor. Üç dakikaya kadar öleceğini biliyor. Her yer Cehennem gibi kaynıyor. Yirmi düşmana karşı her siperde bir nefer süngü ile çarpışıyor ölüyor."

Atatürk'ün saatinin parçalandığı yer

 

10 Ağustos 1915 günü, saat 04.00'te Anafartalar Grup Komutanı Albay Mustafa Kemal, Conkbayırı sırtlarındadır. Taarruz başlamıştır... "Mustafa Kemal'in Yüce Milletimize Bağışlandığı An" adlı kitabede, Anafartalar Komutanı'nın şu anlatımı yer alır:

"... Düşmanın topçu ateşi, gülleleri büyük çukurlar açıyor, her tarafa şarapnel ve kurşun yağıyordu. Büyük bir şarapnel parçası tam kalbimin üzerine çarptı. Sarsıldım. Elimi göğsüme götürdüm. Kan akmıyordu. Olayı Yarbay Servet Bey'den başka kimse görmemişti. Ona parmağımla susmasını emrettim. Çünkü vurulduğumun duyulması bütün cephelerde panik yaratırdı. Kalbimin üzerinde cebimde bulunan saat paramparça olmuştu. 0 gün akşama kadar birliklerin başında daha hırslı olarak çarpıştım. Yalnız bu şarapnel vücudumda, kalbimin üzerinde aylarca gitmeyen derin bir kan lekesi bırakmıştı."