Nene Hatun, üzerlerine açılan ateşe rağmen en ön safta ilerliyor; Kara Fatma, Hürmüz ve Name adlarındaki kadınlarla birlikte, erkeklerin yanı sıra dövüşüyordu. Baltalar, satırlar; ata yadigarı kılıçlar birer ikişer inip kalkıyor, her iniş kalkışta birkaç Rus askeri cansız yere seriliyordu.
O gece orada, Erzurum halkı, askeri, kadını, erkeğiyle birlikte bir kahramanlık destanı yazdı. Böylesine şiddetli bir karşı koyma beklemeyen Ruslar önce şaşırdılar; daha sonra da panik içinde geri çekildiler. Olay, 'Aziziye Zaferi' adıyla kayda geçti ve Nene Hatun'un adı da 'Aziziye Kahramanı' olarak ebedileşti.
Türk kadınının 'kahramanlık simgesi' olarak öne çıkan Nene Hatun'un öyküsü, Soğuk Savaşı'ın en sıcak yıllarında, Türkiye de NATO'ya girdiğinde, dünya basınına yansıdı: Kimi gazeteler tarafından, "Türk Jan Dark'ı", "Dişi Aslan" gibi sıfatlarla anılır oldu. O yıllarda, Nene Hatun’u ziyaret edip elini öpenlerden biri de NATO Başkomutanı Orgeneral Ridgway idi.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız