Ne acı ki gençler parmak uçlarının altındaki dünyanın fikir hayatlarına neler katabileceklerinin bilincinde değiller. Akıllı olma kriterlerinin kitap okuma, okuduklarını akılda tutabilme ve okul derslerinde başarılı olmayla sınırlandırılmaması gerektiğinin bilinci içinde Bauerlein’in “sizi ahmaklar sizi!” söylemlerine katılmayabiliriz. Ancak sanal sohbet sitelerinde saatler harcayarak zekâ alâmeti olan akıl yürütme, problem çözme, mantıksal düşünme kabiliyetlerimizin geliştiği de pek söylenemez. Yine de bu siteler akıllıca kullanılarak değişik bakış açılarına sahip bir sürü insanla tanışıp konuşarak beyin jimnastiği yaptırabilir, daha açık fikirli bir toplum yapılanmasına katkıda bulunabilir.
İnternetin insanı toplumdan izole ettiği ve sosyal bağlarını azalttığı görüşünü çürüten çalışmalar olsa da (Pew araştırma sonucu ve B. Ellison, C. Steinfield, C. Lampe) internetin zekâmızı nasıl etkilediği konusu açıklığa kavuşmuş değil. Bu etkinin IQ testleri ile ölçülemeyeceğini biliyoruz. İnternet kullanımının, karmaşa içerisinden mana çıkarabilmek olarak tanımlanan, gençlik yıllarında zirveye çıkan akışkan zekâmız üzerinde etken olabileceğini düşünenler var.
Bir zamanlar belli bir konu hakkında bilgi edinmek istenildiğinde okuma yapılır, bir kaç kitap ve makale dikkatle incelenirdi. İnternetin bir numaralı bilgi kaynağı haline geldiği bu bilgi çağında ise durum farklı. Şimdi konu ile ilgili yüzlerce uzman görüşü ve makaleye, binlerce bloga internetten ulaşabiliyoruz. İlgilendiğimiz konu hakkında bilgi toplamak zor olmadığı gibi RSS’ler, Twitter’da takip edilenler ile en popüler web sitelerimizden ve kişilerden son dakika gelişmeleri direk bize ulaşıyor. Siber uzayda bilgiyi tükettiğimiz kadar üretebiliyoruz da.
Cisco araştırmasına göre, 2013’te internetteki bilgi akışı 2009 yılındakine kıyasla dört kat artacak. Maruz kaldığımız bilgi bombardımanı altında bilgiyi ayıklamak zorlaşırken aşırı ve gereksiz bilgiden zihinsel hazımsızlık çektiğimiz de oluyor. Gençlerin, tercihi interneti iletişim aracı olarak kullanmaktan bilgi toplama aleti olarak kullanmaya kaysa bile bu bilgi kirliliği içinden doğruyu süzerek çıkmaları zor. Çünkü artan bilgi akışı ile nasıl başa çıkacakları, bilginin değerlendirmesi ve entegrasyonu konusunda eğitilmiyorlar. Teknolojiye ayak uyduramayan eğitim sistemi bilgi zenginliği içinde bilgi yoksulu gençlerin yetişmesine engel olamıyor hâliyle.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız