Birçok bilimsel keşifte olduğu gibi X ışınları da başka bir şeyi inceleyen bilim insanları tarafından gözlemlendi. Yapay olarak üretilmiş elektrik arkı (iki elektrot arasında atlama yapan ışıltılı deşarj) ilk olarak 1838 yılında Michael Faraday tarafından gözlemlendi. Faraday havası neredeyse tamamen alınmış bir cam tüpten elektrik akımı geçirdi ve ark negatif elektrottan yani katottan, pozitif elektrota diğer adıyla anota doğru uzandı verilen akım. Katot ışınlarının keşfinde 1860’lı yıllarda Britanya’lı fizikçi William Crookes’in içinde neredeyse sıfıra yakın havanın bulunduğu tüpleri çok yardımcı oldu. Bu tüpleri Alman fizikçi Johann Hittorf yüklü atomların ve moleküllerin elektrik taşıma kapasitesini ölçmek için kullandı. Çok geçmeden elektrik akımının değil de tüplerin parladığını fark eden Hittorf ışınların negatif elektrottan gelmesi gerektiğini keşfetti. Hittorf’un meslektaşı olan bir başka Alman bilim insanı Eugen Goldstein bu negatif ışınlara katot ışınları adını verdi ama 1897 yılında Britanyalı fizikçi J. J. Thomson bunların ışın değil elektron akımı olduğunu kanıtladı.
Yaptığı deneyler sırasında Hittorf aynı odada bulunan fotografik plakaların buğulandığını gördü ama önemsemedi. Başka bilim insanları da benzer etkileri gördü ama bu buğulanmanın nedenini ilk olarak Wilhelm Röntgen araştırdı ve bir ışının birçok opak maddeden geçebildiğini fark etti. Kendi isteği üzerine ölümünden sonra laboratuvar notları öldükten sonra yakıldı. Bu nedenle X-ışınlarını tam olarak nasıl keşfettiğinden asla emin olamayız ama deşarj tüpü siyah bir kartonla örtmüş olmasına rağmen tüpe yakın bir ekranın ışıldadığını fark edince gözlemlemiş olabileceğine dair söylemler ve inanışlar mevcut. Röntgen ilk yaptığı deneyden vazgeçti ve devamındaki iki ay boyunca günümüzde hala Röntgen ışınları olarak adlandırdığımız ışınları inceleyip araştırdı.
Buluşu ile Nobel ödülünü almaya hak kazanan Wilhelm Röntgen’in ilk deneyi eşi Anna Bertha Ludwig’in sol elinin röntgenini çekmekti. Bu arada röntgende gördüğümüz büyük siyahlık eşinin evlilik yüzüğüdür. Bu deney sırasında bilim insanımızın eşi Anna’nın ‘’Kendi ölümümü gördüm.’’ diye haykırdığı rivayet edilir. Günümüzde X-ışınlarının kısa dalga boyuna sahip elektromanyetik bir ışıma biçimi olduğunu biliyoruz ve x-ışınları, metal bir hedefe bir elektron akımı ateşleyerek elde ediyoruz. Bu ışınlar ile iç organlarımızı ve kemik sistemimizi rahatlıkla görmekteyiz. Hatta bu ışınlar ile kapalı kapların içinde neler olduğunu bile görebiliyoruz örneğin şu avm’lerde çantamızı koyduğumuz o alet varya işte onun atası oluyor Wilhelm Röntgen. Bir başka şaşırtıcı kullanım alanı ise kristallerdeki atomların nasıl dizildiğini görmek için X-ışınlarının kırınımı kullanılıyor bu da etkilemediyse adamlar DNA’nın yapısını açıklamak için kullanıyor ve DNA’nın açıklanması için çok can alıcı bir teknoloji X-ışınlarının kullanımı.
Wilhelm Conrad Röntgen kimdir? Wilhelm Röntgen neyi keşfetti? Wilhelm Röntgen ve X-ışınlarının keşfi nasıl oldu? Eugen Golsten neyi keşfettiğini sandı? Havasız tüpler nerede kullanıldı? Michael Faraday'ın gözlemi nedir? Ark nedir? Katot nedir? Anot nedir? Işınların hareketi nasıldır? Röntgeni çekilen ilk şey nedir Wilhelm Röntgen'in eşi kimdir? Wilhelm Conrad Röntgen Nobel ödülü aldı mı? Günümüzde X-ışınları nerelerde kullanılır? X-ışınlarının dalga boyu nasıldır? Elektrik akımı geçirme deneyini kim ya da kimler
Yorumlar
Harika başlık, bayıldım!
Devrim niteliğinde bir buluş
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız