1500’lü yılların sonunda gemi kaptanları manyetik pusulalara güvenerek okyunuslara açılıyorlardı. Ama hiçbir kaptan bu pusulaların nasıl çalıştığını tam olarak bilmiyordu. Bazı kaptanlar Kutup Yıldız’ına göre çalıştığına inanıyordu, bazıları ise Kuzey Kutup bölgesindeki manyetik dağlara göre çalıştıklarını sanıyorlardı. İngiliz bir doktor olan William Gilbert, yerkürenin bir mıknatıs gibi olduğunu keşfetti. Gilbert’in bu atılımı bir anda gelen ilham perisinden değil, 20 yıla yakın süredir titizlikle yürüttüğü deneylerinin bir sonucu olarak ortaya çıktı.

Gemi kaptanlarından ve onların pusulacılarından elinden geldiğince her şeyi öğrenmeye çalıştı Gilbert. Daha sonrasında bir mıknatıs taşından adı ‘’terrella’’ olan bir küre yaptı ve bu küreyle pusulaları test etti. Pusulaların içinde bulunan ibrelerin terrella’nın etrafındayken aynı denizlerde kullanıldıkları zaman ki gibi sapmalar ve yönelimler gerçekleştirdiğini fark etti. Gilbert bu yaptığı deneylerden şu sonuca ulaştı: Bütün gezegen bir mıknatıstır ve çekirdeği demirdendir. Bu ve buna benzer düşüncelerini ve gözlemlerini 1600’lü yıllarda adeta deprem etkisi yaratan kitabı De Magnete’de yayımladı. Johannes Kepler ve özellikle de Galileo, Gilbert’in bu keşfinden yani aslında o dönem bilim insanlarının inandıkları gibi göksel cisimler sayesinde değil yeryüzünün kendi sahip olduğu manyetik gücü sayesinde kendi ekseni etrafında döndüğünün ilhamını aldılar.

Pusula nerede kullanılmıştır? Pusula nasıl yönünü buluyor? William Gilbert kimdir? William Gilbert nerelidir? Gemi kaptanları yönlerini ne ile belirliyorlardı? Pusulacı gemide ne iş yapar? Gemi rotaları neye göre çizilir? Gezegen mıknatıs mıdır? Gezegenimizin çekirdeği demirden midir?