Doğu ve Batı arasındaki en büyük savaş kabul edilir Truva Savaşı. Bu büyük savaş Akhalılar (Yunanlılar) ile Troyalılar (Truvalılar) arasında geçer.

Çanakkale bölgesi önemli bir konuma sahip olması nedeniyle tarih boyunca devletlerin burayı hep sınırları içine almak istemeleri Troya Savaşının asıl nedeni olduysa da savaşın başlamasını tetikleyen sebeptir. Ama asıl önemli neden bir aşka dayanır. Ki biz bu savaştan zaten daha önce bahsettik.

Arkadaşlar bakın burada on yıl süren bir savaştan bahsediyoruz. Belli ki askeri güçle üstün gelme başarılı olamamış. Bu yüzden işin içine farklı stratejiler girmek zorundaydı. Bu hamle de zekası ve cesaretiyle ünlü Akhalıların komutanı Odysseus’un aklına geldi ve savaşın seyrini değiştirecek kurnazca bir fikir ortaya attı. Ama ne fikir! Tahtadan devasa bir at yapılmasını emreder. Fakat bu nasıl aklına geldi be adam?! E herhalde bu tahtadan devasa at, Truva Atı!

Bir gemileri karadan yürütmek bir de bu Truva Atı bana valla çok dahiyane fikirler geliyor…

Odysseus bu devasa tahta atın içine en iyi adamlarını yerleştirir ve tabii ki kendisi de atın içine girer. Atla birlikte Troya’nın kapısına kadar gelen Akhalılar sanki savaştan çekilir gibi görünerek atı tek bir askerle bırakıp kaçarlar. Atın başında duran asker, Truvalılara, Akhalı askerlerin canlarını kurtarmaları için kutsal tanrının ihtiyaç duydukları rüzgarı göndermesi için bir askeri kurban etmeleri gerektiğini bunun için de onu seçtiklerini ve bu yüzden onlardan nefret ettiğini söyler. Truva atı içinse bu atın Tanrıça Athena adına yapıldığını ve eğer Truvalı askerler bu atı yakıp yıkarsa tanrı Athena’nın nefretinin onların üzerinde olacağını ama bu atı koruyup Troya kentinin içine alırlarsa tanrı Athena’nın Truvalıları ödüllendirip onları zenginleştireceğini söyler.

Bak bak hikayelere bak. Gel de inanma bu hikayelere değil mi?

Truvalılar da tabii ki hikayelere inandı ve savaşı kazandıklarını düşünerek atı kentin içine aldılar. Gece bunun için bir zafer kutlaması yapıldı. Fıçılarca içkiler içip sarhoş oldular, bir de sızdılar. Bu arada atın içindeki Akhalılar sabırla sabah olmasını bekledi. Ama ne sabır! Çünkü savaş ve kazanma isteği, on yıl süren savaşı sonlandırma isteği böyle bir şey olacak ki sabaha kadar sabırla beklediler.

Sabaha karşı atın içindeki Akhalı askerler ortaya çıktı ve şehrin kapılarını kaçmış gibi yapan ama aslında saklanan diğer askerle açtı. Haliyle Troyalılar şok! Son ve var güçleriyle savaşmaya çalışırlar ama Akhalılar kendinde, zinde ve planlı oldukları için Troyalıları alt ettiler. Akhalı askerler en nihayetinde şehri ele geçirip yakıp yıkarlar. Ordunun başındaki Kral Menelaus karısı Helen’i alıp Yunanistan’a geri döner.