Ecdatlarımız bu işi Yel dede’ye görevlendirmekle hazır denın toplanacağını düşünüyorlardı. Bu yüzden Yel dede'ye çağrı ediyor, o gelip harmanı savurur, samanı götürüp kendi atına verir, temizlenmiş den ise kişilere kalırdı. Mitolojide enkarnasyon sürecinden tanrı düşüncesine geçitler. Mitolojik bilinçte eski ecdatlarımızın kendi düşüncelerinde yarattığı tanrı anlayışı enkarnasyon sürecine dayanıyor.
Tanrı düşüncesinin tarihi doğada 4 unsurun canlı şekilde kabul edilmesi ile ilgilidir. Dört unsurun canlı şekilde tasavvur edilmesi animizmin etkisi ile gerçekleşir. Animizm ilkel dini düşüncelerden ibaret olup ilk din hakkında dünya görüşü oluşturuyor. Dini dünya görüşünün temelinde inanç durduğundan animizmde de onun özgün dinin biçimini görüyoruz. İlkel insanlar doğadaki canlı tasavvur edilen maddi ve maddi olmayan varlıklara put gibi bakmış, onlara taptılar.
Su eyesinin, dağ tanrısının, ağaç putların kutsal varlık olarak kabul edilmesi ilk dini düşüncelerin ürünüdür. Ruhun canlı tasavvur edilmesi yoluyla ilkin ilahların oluşması enkarnasyon süreci ile gerçekleşir. Enkarnasyon sonucunda su ruhu, ateş ruhu, rüzgar ruhu, toprak ruhu canlı şekilde kişiselleştirilmeğe maruz kalıyor, kendisi ile bu kutsallık arasında organik ilişki gören eski insan kendisinin manevi, fiziksel ve forma özelliklerini ona verir. Fetişizm zamanında ise onun çizgilerini ağaç ve taş üzerine çizerek, heykelini, balbalını yaratır ve ona tapmaya başlar. Bu taş heykeller, balballar onun fetişine dönüşüyor. Demek ki, tanrı düşüncesinin tam oluşması için fetişizm aşaması önemli rol oynuyor.
Kaynakça: Türk Mitolojisi - Ramil ALİYEV
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız