İnsanlar arasında adil paylaşım sağlamak belki de toplumun gidişatı açısından en önemli şeylerden bir tanesidir. Adalet kavramı doğada hayvanlarda bile görmemizin mümkün olabileceği bir kavramdır. Örneğin bir hayvan diğerinin yemeğini çalmaya çalıştığında orada bir kavga çıkabiliyor. Bu tabii ki de hayvanın adalet duygusuyla değil açlık duygusuyla yaptığı bir şeydir ama sonuç olarak o yemeği çalmanın kötü bir şey olduğu veya adil olmadığını biz insanlar olarak bu şekilde görebiliriz.

Kavramsal olarak olmasa da uygulama olarak doğada adaleti görebiliriz. Yemeği kim bulursa onundur. Ve yemeği bulan hayvan o yemeği sürüsüyle veya ailesiyle paylaşır, onlara dağıtır. Ve bu dağıtımı da adil olarak yapar. Tabi gene hayvan bu adalet kavramını burada bilmez ama herkese yetecek kadar verdiğinde zaten adil olarak dağıtmış kadar olur. Tabi her zaman böyle mi olur onu da bilemeyiz ama yemek varken hiçbir hayvanın açlıktan öldüğünü pek fazla görmeyiz. Demek ki adil diyebileceğimiz bir dağılım olabiliyor. Genelde açlıktan ölmüyorlar. İşte aynı şey insanlar için de geçerli.

İnsanlar arasında adalet kavramı da devreye girdiği için adil bir paylaşımın olmadığı durumlarda sorun çıkması kaçınılmaz. Hayvanlar arasında bile sorun çıkabiliyorsa insanlar arasında hayli hayli sorunlar çıkacaktır. Ve bu çıkan sorunlar belki o anda, belki de yavaş yavaş topluluğu çürüterek kendisine gösterecektir. Adaletsizliğin yaratacağı hiçbir sorundan kaçamazsınız.